Ve bu gece bu ödülü, çok gurur duyduğum kızlarıma adamak istiyorum. | Open Subtitles | ولهذا الليلة أود أن أهدي هذه الجائزة لبناتي اللواتي أشعراني بالفخر الشديد |
Bay Brighton, yine kızlarıma esrar mı satıyorsunuz? | Open Subtitles | مستر برايتون ،، هل تبيع المنشطات لبناتي مجددا؟ ؟ |
Benim zavallı küçük kızlarıma ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن الفتيات؟ ماذا يحدث لبناتي المسكينات؟ |
kızlarımın zarar görmemesi için onların ağlamaması için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | واريد أن افعل أي شيء لبناتي لأن ارهم لا يتأذون لأن اراهم لا يبكون |
Onu terketmeyi düşündüm ama... kızlarımın da benim gibi babasız büyümesini istemiyorum. | Open Subtitles | أفكرفيتركه،لكن... لا أريد لبناتي أن يكبروا من غير أب كماكانحالي. |
Bu his eğitimi, bu kızlarım için istediğim eğitim. | TED | هذا التعليم الحسي، هذا هو التعليم الذي أريده لبناتي. |
İnandığım şeyi yaparım. Kızlarımı da böyle yetiştiriyorum. | Open Subtitles | ما أؤمن به هو ما أؤمن به هذا ما أعلّمه لبناتي |
kızlarıma söylediğim gibi, kendime güvenim çok fazla. | Open Subtitles | كما أقول لبناتي أنا كبيرة الحجم بالنسبة لبنطلوناتي |
Ve böyle yaparak kızlarıma verdiğim 20 yıllık sözü bozmuş oldum. | Open Subtitles | وبفعل هذا، نقصت عهد قطعته لبناتي منذ 20 عام |
Babalarının bu maça çok ilgili olduğunu bilerek babalarını izleyen kızlarıma selam olsun. | Open Subtitles | ومرحباً لبناتي اللواتي يشاهدن ابوهن بحماسة كبيرة لهذه المباراة |
Sorduğum soru şuydu : "kızlarıma vereceğin bir nasihat ne olurdu?" | TED | وكان السؤال " ما هي النصيحة التي تريد ان تعطيها لبناتي ؟ " |
demiş. Sonra bir tartışma çıkmış ve kadın ona "Ancak cesedimi çiğnersen böyle bir şeyi kızlarıma yaparsın." | TED | ثم خاضوا نقاشا مطولا انتهى بأن قالت له، "على جثتي ان تركتك تفعل ذلك لبناتي." |
Bu bayları kızlarıma götür. | Open Subtitles | سيرا ، يؤدي هؤلاء السادة لبناتي. |
Ben kızlarımın bar Mitzvah'ına katılmam gerek dedim. | Open Subtitles | "قلت يجب علي ان اذهب لبناتي من اجل "طقوس يهودية |
Sadece kızlarımın gitmesine izin ver. | Open Subtitles | فقط إسمحي لبناتي بالذهاب. |
"kızlarımın Anısına" | Open Subtitles | "مُهدى لبناتي" |
Bir gün kızlarım bunu benim stüdyoma getirdi. Dışarısı oynamak için çok ıslaktı. | Open Subtitles | لقد كنتُ أسمح لبناتي بركل هذه خارج الاستديو الخاص بي, عندما كان الجو ممطراً جداً للعب في الخارج |
İster inanın ister, değil l gerçekten kızlarım için yaptıklarını teşekkür ederiz. | Open Subtitles | صدقي هذا أو لا أنا حقاً أقدر ما فعلتيه لبناتي |
kızlarım için bir şeyler kazanmam lazım. | Open Subtitles | لعبة الكرة يجب أن أربح منها لبناتي |
Kızlarımı dışarıya bırakmadığım onları zincirlediğim... hakkında söyledikleriniz yalandı. | Open Subtitles | ماقلتيهكانافتراءاً... . أنني لم أسمح لبناتي بالخروج ... |
JW: Sıra Kızlarımı Paula ile tanıştırmaya gelmişti. | TED | (جوناثان ويليامز): حان الوقت لبناتي للقاء... (باولا). |
- Kızlarımı özledim. Biliyorum, biliyorum. | Open Subtitles | -إنني مشتاقة لبناتي .. |