Çarpma etkisine hazırlanılacak. | Open Subtitles | تجهيز الغواصة لتأثير الإنفجار ، حالاً سيدي |
Görünülünebilir etki, artı yatırım getirisi, reklam etkisine eşit olmalı. | Open Subtitles | المشاهدات + عائدات الاستثمار يجب أن تكون مساوية لتأثير الإعلانات |
Güneş nasıl o boş ve tepkisiz uzay boyunca uzanıp, etki ediyor? | TED | كيف لتأثير الشمس أن يصل بعيدا، عبر فضاء فارغ و خال، ليطبع تأثيره هناك؟ |
Aslında, nötronun çekirdeğe o andaki çarpması Ay'ın Dünya'ya çarpmasına benzer bir etki oluşturmuştu. | Open Subtitles | في الحقيقة، تأثير تصادم النيترون بالنواة حينها مشابه لتأثير اصطدام القمر بالأرض. |
Üç uyuşturucu etkisinde araç kullanma, bir küçük çaplı hırsızlık ve mail sahtekarlığı. | Open Subtitles | ثلاثة أشخاص لتأثير الحكول أثناء القيادة ؛ أحدهم سرقة بسيطة و .. |
Chamberlain, Norveç ahalisi hakkında endişeleniyor, ve Amerikan görüşünün etkisinde kalıyordu. | Open Subtitles | كان ( تشمبرلين ) قلقاً بشأن تعريض المدنيين النرويجيين الأبرياء للخطر من ناحيه و لتأثير الرأى العام فى الولايات المتحده |
Eğer şekerli yiyecekleri ara sıra tüketiyorsanız, ya da az yiyorsanız, etkisi dengeli öğün ile benzer olacaktır. | TED | إذا كنت نادراً ما تتناول السكر أو لا تأكل الكثير منه في نفس الوقت فالتأثير مشابه لتأثير الوجبة المتوازنة. |
Ama modanın dünya üzerindeki etkisini daha iyi anlamak için başlangıç noktasına dönmeliyiz. | Open Subtitles | ولكن لفهم أفضل لتأثير بهذه الطريقة له في العالم، يجب أن نعود إلى حيث يبدأ كل شيء. |
- Yanıltıcılar gönderildi, efendim. - Çarpma etkisine hazır olun. | Open Subtitles | تم الإطلاق سيدي - جهز الغواصة لتأثير الإنفجار - |
Bak şu sıçrama etkisine. | Open Subtitles | انظر لتأثير هذا الرش |
Bir çocuk babasının etkisine ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | فالإبن يحتاج لتأثير أبيه |
Gerekli ruhani uzmanlığa sahip biri dikkatlice idare ederse büyük bir etki bırakabilecek bir aura. | Open Subtitles | موهبة إن أديرت بشكل حذر من شخص لديه خبرة روحانية لازمة قد تُسَخّر لتأثير عظيم |
Bu sadece silahın etki değerlendirmesi olabilir. | Open Subtitles | و قد يكون فقط مجرد تقييم لتأثير سلاح |
O büyünün etkisinde. | Open Subtitles | إنه خاضع لتأثير سحري. |
Net olalım, eğer Eli politikayı dışarıdan birilerinin etkisinde kalarak yönetiyorsa, ...o zaman burada potansiyel bir etik ihlali söz konusudur. | Open Subtitles | حسناً, فقط لنكون واضحين, إن كان (إيلاي) يتبنى سياسة, تبعاً لتأثير شخص خارجي, فحينها يكون ذلك إنتهاك أخلاقي محتمل |
Bu domino etkisi herhangi bir yerde başlayabilir. | TED | ويمكن لتأثير الدومينو هذا أن يبدأ في أي كان. |
Buradakiler ilaçların hastalar üzerinde yan etkisi olduğunu görmedi mi? | Open Subtitles | و لا احد هنا لدي مريضاً تعرض لتأثير جانبي؟ |
Ben de aynı sapan gibi çarpma etkisini kullanmak için karşı kuvvetleri kullanabilirdim ve bir karar verdim. | Open Subtitles | ويمكننى استخدام هذه القوه المعاكسه لتأثير مضاعف كالمقلاع وبعدها أقوم بقرار |
Diğer taraftan, bizim bulduğumuz ilaç kokteyli metastazı hedef alırken bunu tümörün büyümesini değil onu yöneten karmaşık mekanizmaları hedef alarak, Hasini etkisini hedefleyerek gerçekleştiriyor. | TED | ومن ناحية أخرى، توصلنا إلى كوكتيل العقاقير الذي يستهدف الانبثاث ليس عن طريق استهداف نمو الورم ولكن عن طريق استهداف الآليات المعقدة التي تحكمه، من خلال الاستهداف لتأثير حسيني. |