İstemiyorsan sana küçük bir çanta verebiliriz sonra yanında eve götürebilirsin. | Open Subtitles | ولو تحركت، يمكن أن نعطيك كيس صغير لتأخذها معك |
Pekâlâ, sonunda uyuttuğuma göre artık onu eve götürebilirsin. | Open Subtitles | حسناً , أخيراً قد جعلتها تنام الوقت مناسب لك لتأخذها للمنزل |
Pekâlâ, sonunda uyuttuğuma göre artık onu eve götürebilirsin. | Open Subtitles | حسناً , أخيراً قد جعلتها تنام الوقت مناسب لك لتأخذها للمنزل |
- Eğer ilgilenirseniz size eve götürmeniz için form verebilirim, böylece kaydınızı başlatmış olursunuz. | Open Subtitles | إذا كنت مهتم بالأمر يمكنني أن أعطيك الاوراق لتأخذها للمنزل |
Yanınızda götürmeniz için size 9 turta getireceğim. | Open Subtitles | سأجلب لك 9 فطائر لتأخذها معك. |
Eve götürmen için sana biraz sos vereceğim. | Open Subtitles | سوف أُعطيك بعض الصلصة لتأخذها معك إلى المنزل |
Onu o İtalyan lokantasına götürmen için yalvardı sana. | Open Subtitles | لقد كانت تتوسل إليك لتأخذها إلى ذلك الملهى الإيطالي |
İşe götürmen için sandviç yaptım. | Open Subtitles | أعددتُ لكَ شطائرَ لتأخذها للعمل. |
Bayan Mueller'e götürmen için mükemmel bir çiçek hazırlayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأصنع لك باقة كبيرة لتأخذها للبيت للسيدة (ميولر) |