Bunu gözlerine sürmesiyle ağlamak için gerçek bir sebebi olacak. | Open Subtitles | عندما تمسح عينها بهذا ستجد حقا شئ لتبكي عليه |
Zavallı Kate ağlamak için bir omuza ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | سوف تحتاج كايت المسكينة إلى كتف لتبكي عليه |
Ağlaman için bir omzumu teklif ederdim eğer ben de omuz olsaydı. | Open Subtitles | سأعطيك كتفاً لتبكي عليه . أنتِ تعلمين ، إذا كان لي واحد |
Yani adalet yerini bulsun diyordun, şimdiyse ağlanacak bir omuz bulmaya buraya geliyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | لذا تخلّت عنكِ يد العادلة، فأتيتِ هنا من أجل منكباً لتبكي عليه، صحيح؟ |
Sarışınla kavga ettin de Ağlayacak bir omuz mu arıyorsun? | Open Subtitles | هل انفصلتي عن الأشقر؟ هل تبحثين عن حضن لتبكي عليه؟ |
Senin üzerine daha denerken yarım bırakıp, ağlamaya başlayacağın bir gelinliğin yok mu? | Open Subtitles | إليس لديك ثوب زفاف لتجربته وبعد ذلك لتبكي بشأنه ؟ |
Git, seni umursayan birine ağla. | Open Subtitles | ابحثي عمّن يهتمّ لتبكي أمامه |
Kardeşine koşacaksın ve onun göğsünde ağlayacaksın. | Open Subtitles | ستذهبين إلى أخيك لتبكي على كتفه |
Sen ağlamak için 40 gün bekledin. | Open Subtitles | أنتِ أيضاً انتظرتي 40 يوم لتبكي |
Sen ağlamak için 40 gün bekledin. | Open Subtitles | أنتِ أيضاً انتظرتي 40 يوم لتبكي |
ağlamak için gerçek bir omuza ihtiyacın olabilir. - Lütfen. | Open Subtitles | لكي يوجد هناك كتف حقيقي لتبكي عليه |
- ağlamak için bir omza ihtiyacın olursa burada iki tanesi seni bekliyor | Open Subtitles | - تحتاج كتفاً لتبكي عليه, لدي اثنان كبيران هنا |
ağlamak için çeşmeye girmek istiyordu! | Open Subtitles | ولكن أرادت أن تدخل في النافورة, لتبكي بصوت عال! |
Sanırım daha çok Ağlaman için sana böyle söylemiş. | Open Subtitles | أعتقد أنه أخبرك بذلك فقط لتبكي أكثر |
Artık Ağlaman neye yarar. | Open Subtitles | فات الآوان لتبكي الان. |
- Kendimi tutamıyorum, üzgünüm. - ağlanacak bir şey yok! | Open Subtitles | لا يمكنني التوقف عن البكاء, أنا آسفة ليس هنالك شيء لتبكي من أجله |
En az üç vakada ağlanacak bir omuz sağlamaya gönüllü oldun. | Open Subtitles | لقد تطوعت لتكون كتف لتبكي عليه لما لا يقل عن ثلاث مناسبات منفصلة. |
Ağlayacak bir omuz arıyorsan ya da ufak ufak dişleyecek... | Open Subtitles | أتعرفين ، إن أردتِ كتفاً لتبكي حتىه .. أو حتى لتقضمي منه |
Yani Ağlayacak bir omuz aradığı zaman, başını bu geniş bebeklere koyacaktır. | Open Subtitles | لذا ، حينما تريد كتفا لتبكي عليه ستضع رأسها على هذين الكتفين العريضين |
Pekâlâ, ama gerçekler ortaya çıktığı zaman bu omuzlara ağlamaya gelme. | Open Subtitles | حسناً, لكن لا تأتي تبحثي عن هذه الأكتاف لتبكي عليها ! عندما يتم كشف الحقيقة |
Onu ağlamaya terk ettiğinde Yerde | Open Subtitles | "و تتركها هناك لتبكي على الأرض" |
Git de anana ağla sızla! | Open Subtitles | إذهب لتبكي عند أمك! |
Joey şu satırı okuyacak "Annene iyi bak, evlat", sen de sonrasında ağlayacaksın. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أليكس , عندما يقول (جوي) إهتم جيداً بأمك يا بني عندها يحين دورك لتبكي |