Onu üç gün önce yakaladılar. Asıldı. Cesedini çürümeye bıraktılar. | Open Subtitles | قبضوا عليه قبل 3 أيام و تم شنقه و تركوا جثته لتتعفن |
Plağı çıkarmamak da yumurtayı çürümeye terk etmeye benzer. | Open Subtitles | وعدم إزالة اللوحة سيكون مثل ترك البيضة في الخارج لتتعفن |
Rüya sirasinda açmasini, içeri girmesini ve çürümeye biraktigi buluslari gösterirsek... | Open Subtitles | نجعله الآن يُعيد فتحه في الحلم، يدلف للداخل، ويرى كلّ الإختراعات التي تركها لتتعفن. |
Git de çürü inşallah. | Open Subtitles | اذهب لتتعفن.. ولن أبالي |
- Peki. - "Cehennemde çürü. " | Open Subtitles | لتتعفن في الجحيم |
Kellelerimiz şehrin kapılarında çürüyor olacaktı. | Open Subtitles | وكانت رؤسنا لتظل معلقة لتتعفن على بوابة المدينة |
Ellerine fırsat geçerse, çalışma kampında çürümeye terk etmeyeceklerdir. | Open Subtitles | انهم لن يتركوها لتتعفن بالمعسكر لو كانت لديهم الفرصة |
Ruh çürümeye terkediliyor, bozulup harabeye dönüşüyor. | Open Subtitles | تبقى الروح لتتعفن ثم تتحول إلى حُطام |
Ama bir şey yapmaya kalkarsan, seni burada çürümeye bırakırım. | Open Subtitles | حاول اي شئ غريب وانا سأتركك هنا لتتعفن |
Kaynaklarını boşalttıktan sonra onu çürümeye terk ettiniz | Open Subtitles | استنذفتُم مواردها ثم تركتموها لتتعفن |
Cesetleri çürümeye terk edilmiş. | Open Subtitles | أجسادهم تركت لتتعفن. |
Ve çürümeye terk etmişler. | Open Subtitles | وتركوا جثثهم لتتعفن. |
Bilinçleri açık halde çürümeye bırakılmış. | Open Subtitles | تُركت لتتعفن واعية كليا |
Onları burada çürümeye bıraktı. | Open Subtitles | اترك لهم هنا لتتعفن. |
Cehennem'de çürü, Willie Rose! | Open Subtitles | لتتعفن في الجحيم, ويلي روز! |
Kellelerimiz şehrin kapılarında çürüyor olacaktı. | Open Subtitles | وكانت رؤسنا لتظل معلقة لتتعفن على بوابة المدينة |