Sert biri olduğunu kanıtlamak için öfkeni göstermene gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي لأن تنفعل طوال الوقت فقط لتثبت مدى قوتك |
Yani bunca zaman boyunca beni sabırsız olduğumu kanıtlamak için burada tuttun. | Open Subtitles | إذن لهذا تركتني كل ذلك الوقت فقط لتثبت أنني لا أمتلك الصبر |
Bize haklılığını kanıtlayacak bir bilgi belli isimler vermedi ki. | Open Subtitles | لم تعطينا أسامي محددة, لا معلومات لتثبت مصداقيتها. |
Teorini kanıtlaman, ilacını üretmen için ne kadar para gerekiyor? | Open Subtitles | كم ترد من المال لتثبت نظريتك لعمل نسخة للطب ؟ |
George Viznik'in şeytani seslerden muzdarip olduğunu kanıtlamaya çabalayan savunmaya mı gönderme yapıyorsun? | Open Subtitles | هل انت تقصد مجهود الدفاع لتثبت ان جورج فيزنك قد انحرف بسبب نداء الشيطان ؟ |
Size ölüm sebebinin küt ve ağır bir aletle vurulması sonucu gerçekleştiğini ispatlamak için otopsi raporunu da sunacağız. | Open Subtitles | الشهادة الطبية سوف تقدم لتثبت أن الوفاة قد حدثت نتيجة ضربة بأداة ثقيلة غير حادة |
Kendini kahraman olarak kanıtlama şansın kaçtı. | Open Subtitles | الفرصة لتثبت أنك بطلاً ولّت منذ وقت طويل |
Ne kadar harika biri olduğunu kanıtlamanın vakti değil şimdi. | Open Subtitles | لا , لا يمكنك هذا ليس الوقت المناسب لتثبت كم أنت رائع |
- Evet. Arada sırada bu işi hak ettiğini göstermek için biraz çalışır gibi yapsan olmaz mı? | Open Subtitles | هل تمانع فى ان تعمل من حين لاخر لتثبت احقيتك فى هذه الوظيفه |
Bazı masalların gerçek olduğunu ispatlama zamanıdır, Bay Leeds. | Open Subtitles | سيد هيب , حان الوقت لتثبت أن بعض القصص حقيقية |
Bunu kanıtlamak için bu masa üstlerinin ölçü ve boyutlarının aynı olduğunu ve kanıtlayacağını söylüyor. | TED | و لتثبت ذلك، تقول، فإن حجم و شكل أسطح المناضد هذه متماثلة تمامًا، وسأثبت لكم ذلك. |
Orası arabayı bırakacak harika bir yerdi, eğer araban olmadığını kanıtlamak istiyor idiysen. | Open Subtitles | وسيكون أمثل مكان لتثبت أنه ليس لديك سيارة |
Öyle olmadığını kanıtlamak için her dövüşe atılıyorsun. | Open Subtitles | إذن ترمي نفسك كلياً في عراك لتثبت أنك لست كذلك |
Bunu Darryl adındaki birine bir şeyler kanıtlamak için yapıyorsun, benim için değil. | Open Subtitles | أنت تفعل كل هذا لتثبت شيئاً ما الى شخص يُدعى دريل ، وليس لى |
Sen de onların yanıldığını kanıtlayacak bir delil bulmadın. | Open Subtitles | و أنت لم تقدم أيه أدلة لتثبت أنهم على خطأ |
Bu görev senin kendini bana ve krallıktakilere kanıtlaman için, | Open Subtitles | هذه المهمة هي اخر فرصة لتثبت لي أنا و للمملكة |
Sırf baban pisliğin teki olduğu için erkekliğini kanıtlamaya çalıştığını anlayamıyor musun? | Open Subtitles | أتستطيع ؤية كيف أنّك بثبات تكافح لتثبت ذكورتك, وهذا كلّه لأنّ أبوك كان وغداً |
Bu davayı, ne kadar büyük bir avukat olduğunu ispatlamak için... aldığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك توليت هذه القضية لتثبت كم أنت محامي كبير |
Ama sen süper pilot olmak için kendini kanıtlama fırsatı bulamadan savaş bitecek diye endişeleniyorsun. | Open Subtitles | ولكن ما يقلقك الآن أن الحربستنتهي.. قبل أن تأتيك الفرصة لتثبت أنك أفضل طيّار مقاتل |
Ama gerçekten de değiştiysen belki de bunu kanıtlamanın vakti gelmiştir. | Open Subtitles | لكنك لو كنت حقا رجل مختلف ربما انه حان الوقت لتثبت ذلك |
Kalbini kırman babasının hatalı olduğunu göstermek için birkaç yıl sonra senin o yat yarışına girmene neden olacak. | Open Subtitles | حسنا، تحطيم قلبها، بالطبع هو الذي سيدفعك في سنوات قليلة من الآن إلى دخول سباق القوارب ذاك لتثبت أنّ آباها خاطئ |
Kendimi size kanıtlamam için bana bir şans verin, efendim. Bu konuşmayı yapmamalıyız, Fleming. | Open Subtitles | يعطي فرصة لتثبت نفسك - هذا الحوار لم يجري - |
Hiç bir Tanrı kutsanmışlığı ispat için masum bir adamın öldürülmesini istemez. | Open Subtitles | لا إله يجب أن يطلب منك أبدا قتل رجل بريء لتثبت طهارتك. |
Kocasının ne kadar ilgisiz ve umursamaz... bir pislik olduğunu kanıtlayan cebri yürüyüşü kastettin sanırım. | Open Subtitles | تعنين بأنّها قد صممت ذلك لتثبت مدى رعونة زوجها الأحمق ؟ |
Sadece daha hızlı olduğunu kanıtlarsın, hepsi bu. | Open Subtitles | لتثبت انك اسرع اكثر هذا هو الاساس |
Mesele şu ki, oraya koşup onu infaz etmeden önce bizden biri olarak tarafımızda olduğunu ispatlaması için ona şans vermemeli miyiz? | Open Subtitles | ما اريد ان اقوله هو انه قبل ان نتحرك ونقتلها الا يجب ان نعطيها فرصة لتثبت بأنها الى جانبنا وأنها واحدة منا ؟ |
Yara izlerin bunu kanıtlar nitelikte. | Open Subtitles | لديك الندبات لتثبت ذلك |