Belediye meclisi bu olayı görmezden gelmeye hazır... ama böyle bir şeyin... bir daha olmayacağına dair garanti istiyorlar. | Open Subtitles | مجلس المدينة مستعد لتجاهل الأمر... ولكنهم يريدون تأكيدك... بأن شيئاً كهذا لن يحدث في المستقبل |
Tatlı hırsızlığını görmezden gelmeye hazırdım. | Open Subtitles | كنت على إستعداد لتجاهل سرقتكِ التافهه |
Bir insanı görmezden gelmek için bu kadar yol olduğunu bilmezdim. | Open Subtitles | أعني كأنه لم يكن في تاريخ الرجل طرق لتجاهل الشخص بهذه الكثرة. |
Telefonu görmezden gelmek için hiçbir sebep yok şu an. Alo? | Open Subtitles | لا يوجدُ داعٍ لتجاهل الهاتف الآن مرحباً؟ |
Şu saçma lanet olayıyla ilgilenmeyip onu göz ardı eden biriyle tanıştığım için çok rahatladım. | Open Subtitles | مرتاحةٌ جداً للقاء شخص لديه الحس السليم لتجاهل جميع الأمور السخيفة واللعينة |
DNA'nın göz ardı edilmesi konusunda jüriyi bilgilendireceğim. | Open Subtitles | سوف اكلف هيئه المحلفين لتجاهل اى إشاره من الحمض النووى. اريد اعاده القضيه. |
Bakın beyler, bu olayı görmezden gelecek kadar büyüğüm. Ama yine de size ayırdım öneriyorum. | Open Subtitles | اسمعا يا رفيقيّ، إنّي كبير بما يكفي لتجاهل ذلك وما زالتُ أعرض عليكم تقديم المُساعدة. |
Tatlı hırızlığını görmezden gelmeye razıydım. | Open Subtitles | كنت على إستعداد لتجاهل سرقتكِ التافهه |
İnsanları görmezden gelmek için kullanmayı sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّك تحبين استخدامها لتجاهل الناس. |
Soruda "uygunsuz nitelendirme" var diyerek jürinin göz ardı etmesini mi isteyecek? | Open Subtitles | هل سيقوم بتوجيه نفسه لتجاهل التوصيف الغير اللائق في السؤال ؟ |
Her zaman hatırlattığı gibi "bilgisizliğimizi göz ardı etmek gibi sınırsız bir yeteneğimiz" var. | TED | وفي عبارة مأثورة له، يقول: "لدينا "قدرة هائلة لتجاهل جهلنا" |
L.A.'e döner dönmez göz ardı edeceğim gerçek şu ki sen her günün her saniyesi ölümcül bir tehlikede olacaksın. | Open Subtitles | و أعود إلى "لوس أنجلوس"، كلما أسرعت بالعودة لتجاهل حقيقة أن، كل ثانية من كل يوم، تبدو أنك في خطر مميت للغاية. |