Ancak açık olan tek şey, buradan ayrılmak için can attığı ve beni yanında götürmek için de her şeyi söyleyebileceği. | Open Subtitles | لكن من الواضح أنها تحاول بشدة أن تغادر هذا المكان وستقول أي شيء لتجعلني أذهب معها. |
Bana bir şeyler çalsan iyi olur çünkü bu yaptığın, beni odana götürmek için boktan bir girişimse... | Open Subtitles | أتعلم، عليكَ ان تملك شيء أفضل لتتلاعب بي. لان اذا كان هذه محاولة عاجزة لتجعلني أذهب معكَ لغرفتكَ... |
Beni de götürmek için anında bir drama yaratacaktır. | Open Subtitles | ستختَلِقُ شيء لتجعلني أذهب. |