"لتحافظ" - Traduction Arabe en Turc

    • tutmak için
        
    • korumak için
        
    Bu gruplarda, onları bir arada tutmak için yeterince görünür şey olmadığını buldular. TED وجدوا أنه لا توجد أشياء مرئية كافية في تلك المجموعات لتحافظ على تماسكهم معاً.
    Kızın yeni kurduğu evliliğini ayakta tutmak için o kadar çaba sarf ederken sen ona böyle mi örnek olmak istiyorsun? Open Subtitles انتي من صجك هذا المثال الي تبينه لما بنتك تكافح بشكل صعب لتحافظ على زاجها
    Annesi vücudunu onunkini sıcak tutmak için kullanmıştı Open Subtitles امها استخدمت دفىء جسمها لتحافظ على حياة ابنتها
    Hayatında ikinci şansı yakaladığın zaman çok çalışmayla veya kaderi alt etmeyle bunu korumak için her şeyi yaparsın ama tekrar tekrar kötülük yaptığın zaman şöyle diyelim bunu "yapacaklarım" listene eklersin. Open Subtitles عندما تكون لديك فرصة أخرى بالحياة إما من خلال عمل جاد أو من خلال القدر ستفعل أي شيء لتحافظ عليها
    Pekala, nakledilecek organları korumak için kimyanın geliştiğini söylemiştin, değil mi? Open Subtitles حسناً، قلت بأن المواد الكيميائية ممكن أن تتطور لتحافظ على الأعضاء من الإنتقال، صحيح؟
    İtaatkâr sağlığını ve iyiliğini korumak için önceden belirlenmiş yiyecek listesinden düzenli olarak beslenecektir. Open Subtitles المذعن ستتناول الطعام بإنتظام لتحافظ على صحتها وعافيتها من قائمة طعام مخصصة
    Troy bizi gerçek işten uzak tutmak için elinden geleni yapıyor gibi. Open Subtitles يبدو أنّكَ تفعل كلّ ما بوسعك لتحافظ على العمل الحقيقي
    Noah'ı güvende tutmak için her şeyi doğru yaptın. Open Subtitles انت فعلت كل شىء صحيح لتحافظ على نواه امناً
    Tür gibi içeriğini kuru tutmak için hap şişe kullanılır. Open Subtitles المستخدم فى زجاجات اقراص الدواء لتحافظ على المحتويات جافة
    Bak, adamlarımızı güvende tutmak için bu gözlükleri icat ettin. Open Subtitles اسمع، لقد اخترعت هذه النظارات لتحافظ على سلامة رجالنا
    Yatağı sıcak tutmak için onları yatağın altına taşıdım. Open Subtitles تأخذهم وتضعهم في أسفل السرير لتحافظ على السرير دافئاً.
    Birşeye sahipsen, onu elinde tutmak için ne yapıyorsun? Open Subtitles و اذا حصلت عليها , مالذي ستفعله لتحافظ عليها ؟
    Sinüslerini temiz tutmak için lenf hareketlerini arttırıp bağışıklığını güçlendiriyorsun, anladım. Open Subtitles انت تزيد من تدفق اللمف لتعزيز مناعتك لتحافظ على جيوبك الانفية نظيفة فهمت الامر
    İtaatkâr sağlığını ve iyiliğini korumak için önceden belirlenmiş yiyecek listesinden düzenli olarak beslenecektir. Open Subtitles المذعن ستتناول الطعام بإنتظام لتحافظ على صحتها وعافيتها من قائمة طعام مخصصة
    Değerlendirmeyi, Nina ile olan hayatınızı korumak için geçmeniz gerektiğini düşünüyordum. Open Subtitles ...اعتقدت انك تريد أن تتجاوز التقييم لتحافظ على رغد عيشك مع نينا...
    Gücünü korumak için yemek yemen gerek. Open Subtitles ولكن عليك الأكل لتحافظ على قوتك
    - Sırları ve barışı korumak için. Open Subtitles لتحافظ على السر وليستمر السلام
    kurallarını korumak için onları inkar etmesi gerekecektir. Open Subtitles لتحافظ على حكمها ، ستنكر هذا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus