Çocuklar bunun için çok çalıştı. Çok iyiler. | Open Subtitles | عمل هؤلا الأولاد بجهد كبير لتحقيق هذا ، إنهم بارعون |
bunun için, bu tekniği hayatımda sadece bir kez kullanmayı planlıyordum... | Open Subtitles | لتحقيق هذا , سألجأ للأسلوب الذي يستخدم مرة في العمر |
bunun için çoklu evren gerekir. | Open Subtitles | لكنت احتاجت العديد من الانهار الكونية لتحقيق هذا |
Tekrar yerine dikilmeye hazır bir el ve ben bunun olması için gücümün yettiği kadar her şeyi yapacağım! | Open Subtitles | يد جاهزة لإعادة خياطتها بمكانها وسأفعل ما بوسعي لتحقيق هذا |
Ama bunun olması için.. | Open Subtitles | - . والآن لتحقيق هذا . |
Ve burası benim ofisim Bob, senin değil, bunu gerçekleştirmek için yaptıklarının hiç bir önemi yok. | Open Subtitles | وهذا مكتبي , بوب ليس لك لايهم , ماتعتقد أنك فعلت لتحقيق هذا |
Daha iyi koşullar istiyorsak her birimiz bunun için bir şeyler yapmalı. | Open Subtitles | لو أردنا ظروف أفضل كل شخص منا عليه أن يفعل شيء لتحقيق هذا |
Ülkedeki tüm Ar-Ge departmanları bunun için çalışıyor. | Open Subtitles | كل قسم أبحاث في الدولة يسعى لتحقيق هذا |
bunun için nöroloji biliminin 20 yıllık araştırmalarını bastım öncelikle eksik yakıtı farmakolojik ajanlar ile yerine koymak için ki bu omurilikteki nöronları ateşlenmeye hazırlar ve ikincisi, gaz pedalını elektriksel uyarı ile taklit etmek için. | TED | لتحقيق هذا, قمت بالعودة إلى 20 سنة من الأبحاث في علم الأعصاب أولاً لاستبدال الوقود المفقود بعوامل دوائية تقوم بتحضير الخلايا العصبية في النخاع الشوكي لإطلاق التنبيه وثانياً, لتقليد دواسة الوقود عن طريق التنبيه الكهربائي. |
Şimdiye kadar bunun için çalıştın. | Open Subtitles | لقد عملت لتحقيق هذا الأمر. |
bunun için şahsen mücadele edeceğim. | Open Subtitles | "وسأقاتل لتحقيق هذا بنفسي" |
Olamazsam, belki yeterince iyi olmadığım içindir ama bunu gerçekleştirmek için varımı yoğumu bu işe koyduğumu biliyorum. | Open Subtitles | إذا لم أفز، فالمشكل ربما تكمن في كوني لم أكن جيدا كفاية لكنني أضع كل شيئ هنا لتحقيق هذا المراد |
Sen bunu gerçekleştirmek için ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تنوي فعله لتحقيق هذا الهدف؟ |