Kaçacak ya da saklanacak yerin kalmadı çünkü seni bulacaklar. | Open Subtitles | وليس لديك أيّ مكان للهرب أو بقعة لتختبئ فيها، |
Yavaşla! Burada saklanacak yer yok tırsak. | Open Subtitles | تريث، لا يوجد مكان لتختبئ فيه يا أصفر البطن |
Işıklar açık ve oradan oraya kaçıp duruyorsun ama artık saklanacak karanlık kalmadı. | Open Subtitles | الأضواء تعمل الان و أنتَ تقفز من صخرة إلى أخرى لكن لم تتبقى ظلمة لتختبئ فيها بعد الان |
Küçük bir odanın içine penceresiz bir saklanma yeri yaparız. | Open Subtitles | يمكننا أن نبني غرفة بلا نوافذ لتختبئ فيها داخل غرفة النوم الصغيرة |
O zaman büyük bir kayanın ardına saklanmaya ne dersin? | Open Subtitles | مازال لديك صخرة ضخمة لتختبئ خلفها، أليس كذلك؟ |
Ondan ve beyaz adamdan saklanmak için buraya gelirdi. | Open Subtitles | أتت إلى هنا لتختبئ منه و من الرجل الأبيض |
saklanacak bir yer arasan daha iyi olur. | Open Subtitles | من الافضل ان تبحث عن مكان لتختبئ فيه |
Arkasına saklanacak kalkanın olmadan hiçbir şeysin. | Open Subtitles | أنت نكرة الآن بدون درع لتختبئ خلفه |
Çünkü beni öldürürsen saklanacak başka hiçbir yerin kalmayacak. | Open Subtitles | لأنك إن قتلتنى... لن يكون لديك مكان آخر لتختبئ فيه... . |
Arkasına saklanacak birinin olması. | Open Subtitles | أن تمتلك شخصاً لتختبئ خلفه |
Dallas'a yeni geldiğini ve saklanacak bir yere ihtiyacı olduğu söyledi. | Open Subtitles | لقَد قالت انها وصلت لـ(دالاس) وهي مُحتاجة مكان لتختبئ فيه. |
saklanacak yer kalmadı! | Open Subtitles | لا مكان لتختبئ فيه! |
Ama saklanma sırası sende. | Open Subtitles | لكنه دوركِ لتختبئ |
Seni kandırdık, saklanma zamanı senin. | Open Subtitles | خدعناك, حان دورك لتختبئ |
Seni kandırdık, saklanma zamanı senin. | Open Subtitles | خدعناك, حان دورك لتختبئ |
Buraya saklanmaya geliyorsun ve belayı da kendinle getiriyorsun. | Open Subtitles | هل أتيت إلى هنا لتختبئ , وهل أحضرت المتاعب معك ؟ |
buraya saklanmaya geliyor. | Open Subtitles | تعال هنا لتختبئ |
Yine biz finanse ediyoruz, sonunda bir bulvar gazetesine haber olup bizi utandırıp, kendini saraya dönüp saklanmaya zorlayacak. | Open Subtitles | التى نعد دعماء ماليون لها و التى بالتاكيد ستنتهى بان توقعك فى مصيبة "ستحرجنا جميعا و ستجبرك على ان تعود ثانيتا" الى القصر لتختبئ به |
Evet, ve karıma birşey olursa, saklanmak için karanlık ve derin bir delik bulman senin refahın için iyi olur. | Open Subtitles | نعم, وأي شيء يحدث لزوجتي سيكون من مصلحتك بأن تبحث عن حفرة داكنة سوداء لتختبئ فيها |
"saklanmak için git onu yakala." "saklanmak için gidip onu nerede bulayım?" | Open Subtitles | اذهب وخذه لتختبئوا - اذهب وخذه لتختبئ أين؟ - |
Saklanabileceğin başka bir yeri mi kastettin? | Open Subtitles | هل تقصد ما إذا كان هناك مكان آخر لتختبئ به؟ |