Seni konuşturmak için her şeyi söyleyebileceklerini bilecek kadar zekisin. | Open Subtitles | . انت ذكية بما فيه الكفاية لتدركي انهم سيقولون اي شي لدفعك للتحدث |
Dedektif... Olayların her zaman tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmediğini bilecek kadar tecrübelisin. | Open Subtitles | أيّتها المحقّقة، قضيتِ في الشرطة زمناً كافياً لتدركي أنّه قلّما كانت الأوضاع بيضاء وسوداء |
Bunu bilecek kadar zekisin. Umursamıyorsun sadece. | Open Subtitles | أنتِ في غاية الذكاء لتدركي ذلك، إلا أنكِ لا تهتمين فحسب. |
Bunu bilecek kadar duyarlı olduğunu biliyorum. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | لكنّي أظنّكِ عاقلة بما يكفي لتدركي ذلك. |
Artık bunu bilecek kadar büyüdün. | Open Subtitles | اقصد انك كبيرة كفاية لتدركي ذلك الان |