"لتذوق" - Traduction Arabe en Turc

    • tadını
        
    • tatma
        
    • tadına
        
    • tatmak için
        
    • tatması
        
    Bu akşam tatlı hayatın tadını almaya hazır mısın, dostum? Open Subtitles هل أنت جاهز لتذوق طعم الحياة الليلة نعم بالطبع
    İtiraf edeyim, gerçek Amerikalıların yaptığı gerçek hamburgerin tadını merak ediyorum. Open Subtitles أعترف بأنّني فضوليّ لتذوق الهمبرغر الذي يصنعه الأمريكان ببراعة.
    Peki, dün gece şarap tatma vardı. Open Subtitles نعم كان هناك حفل لتذوق الشراب البارحة نعم
    Bay Horne, hiç kuşkusuz her şeyin farkındasınız ama, şarap tatma etkinliğinin başlamasına az bir süre kaldı. Open Subtitles سيد "هورن"، كما تعلم، بقيت مجرد سويعات على حفلنا الخيري لتذوق النبيذ،
    Bu durumda fasulyenin tadına bakmaktan başka çarem yok. Open Subtitles في تلك الحالة، أمامي خيار ضئيل لتذوق عيِّنة من فولك.
    Sanırım sizin için gerçek kara etin tadına bakmanızın tam zamanı. Open Subtitles أعتقد بأنه قد حان الوقت لكم يا شباب لتذوق آخر ما تبقى لدي من اللحم الأسود الحقيقي
    Ellerimdeki elmayı tatmak için Yumuşak kabuğunu kopardığında, Open Subtitles عندما تنزع القشرة الرقيقة لتذوق التفاحة من يدى
    Ah, çorbayı tatmak için sabırsızlanıyorum! Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار لتذوق الحساء
    O hizmetçinin zehirlenmemem için yediğim herşeyi... ..tatması gerektiğini bilmiyor muydun? Open Subtitles هل اعتبرت أن هذا الخادم مطلوب لتذوق كل ما يجلب لي لتفادي خطر التسمم؟
    Yangın çıkartan ve çalıp çırpan velet, dayak sopasının tadını tatmalıdır. Open Subtitles الصبي يُشعل النيران ويسرق يحتاج لتذوق طعم السوط
    Birlikte son yemeğimizin tadını çıkartmak suç mu? Open Subtitles هل هي جريمة تريد لتذوق أعمالنا وجبة الماضي معا؟
    Tehlikenin tadını aldım ve daha fazla istiyorum. Open Subtitles لدىّ حس رائع لتذوق الخطر وأود الحصول على المزيد
    Sadece bu anın tadını çıkarmak istiyorum. Open Subtitles ل يريدون فقط لتذوق هذه اللحظة.
    Zeytinyağı tatma işini konuşmak istiyordum. Open Subtitles "اريد أن اتحدث معك عن جلستنا لتذوق "زيت الزيتون
    Sorun değil. Bu pastanın tadına bakmak için can atıyorum. Open Subtitles لا مشكلة لا استطيع الأنتظار لتذوق هذة الكعكة
    Ya onu bırakırsınız ya da kılıcımın tadına bakarsınız! Open Subtitles ابعد يديك عن حبيبتي العفيفة أو استعد لتذوق لسعة إنتقامي
    Şu ünlü İngiliz mutfağını tatmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles كما أنني أتطلع لتذوق ما تتميز به "انجلترا" من أطباق
    Aman Tanrım, sadece peynir tatmak için bir kulüp olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles -ياللهول هل كنتِ تعرفين أن هناك نادي كامل فقط لتذوق الجبنة؟
    Live Alchemy ile birlikte çikolata likörlü sıvı püremi tatması için seyirciden bir gönüllü istiyorum. Open Subtitles أريد الحصول على متطوع من الجمهور ليأتي لتذوق مخفوق (أمراتوا) بالشكولاتة مع (لايف ألكمي)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus