Eski erkek arkadaşına çalışıyor, gece yarısı onu görmeye gidiyor. | Open Subtitles | إنها تعمل لدى حبيبها القديم و تخرج ليلاً لتراه |
Sana görmeye değer bir şey göstereceğim. Dışarı gelsene. | Open Subtitles | لدي شيء لتراه عيناك فقط لما لا تأتي للخارج؟ |
Burada Görülecek bir şey yok, in aşağıya. | Open Subtitles | ليس هناك شيء لتراه هنا إذهب إلي الأسفل |
Görülecek bir şey yok. Anladın mı ? | Open Subtitles | ليس هناك الكثير لتراه هنا ، هل تفهم ؟ |
Fakat sen, 2306 nolu vagonda işine devam ederken Görecek çok az şey var. | Open Subtitles | ولكن مع استمرارك بعملك في العربة .. 2306 هناك القليل لتراه |
Hayatım yok. Görecek bir şey yok! Yürü buradan! | Open Subtitles | بربك ، لا شيئ لتراه هنا ، يا صاح إمضِ في طريقك |
Hayır, tamirinde süper iş çıkarttık. Kesinlikle görmen lâzım. | Open Subtitles | لا , لقد قمنا بعمل مذهل لاصلاحه يجب أن تأتي لتراه |
Ama kadın erkeğin kim olduğunu öğrenmeden önce gider. Peki, onu tekrar Görmek için kadın ne yapar? | Open Subtitles | لكنّه غادر قبل أن تعرف من يكون إذن، ما الذّي فعلته لتراه مجدّداً ؟ |
Cuma gecesi senden ayrıldıktan sonra onu görmeye gitmiş olabilir. | Open Subtitles | شخص ربما ذهبت لتراه بعدما تركتك يوم الجمعه |
Henry'i Dr. Benavidez'i görmeye getir. Sonra açıklarım. Wes? | Open Subtitles | أحضري هنري لتراه دكتور بينفايدز سأشرح لاحقاً ويس؟ |
Birileri sorarsa görmeye geldiğiniz ben değildim. | Open Subtitles | إذا سألكَ أيُ شخص ، ليس أنا من أتيتَ لتراه |
Asistanı dün onu görmeye geldiğinizi söyledi. | Open Subtitles | المساعدة الخاصة به قالت أنّك ذهبت لتراه في الليلة الماضية |
Büyük anne beni yaz tatilinde... torunlarıyla birlikte beni görmeye gelecektir. | Open Subtitles | "يمكن لجدتكم كذلك أن تأتي لتراه... "مع أحفادها خلال عطلة الصيف |
Görülecek bir şey yok. Anladın mı ? | Open Subtitles | ليس هناك الكثير لتراه هنا ، هل تفهم ؟ |
Ama parkın Görülecek birçok yeri daha var. | Open Subtitles | لكن ما زالَ هناكَ بقية للمنتزه لتراه. |
Burada Görülecek bir şey yok. | Open Subtitles | لم يتبقى شيء لتراه هنا آسف بشأن صديقك |
Görülecek bir şey yok oğlum. | Open Subtitles | لا يوجد هناك الكثير لتراه , يا ابني |
Kulağını dört aç ve dinle evlat bana karşı bir yanlış yaparsan kendi saltanatını Görecek kadar yaşayamazsın. | Open Subtitles | ـ لكن استمع لي عندما أخبرك يا بني ـ أنك لن لن تعيش لتراه إذا أخفقت الآن |
Orada Görecek fazla şey yok, evlat. | Open Subtitles | حسناً, ليسَ هنالكَ المزيد لتراه هناك يا فتى ؟ |
Birer adım geri gidin. Görecek bir şey yok! | Open Subtitles | تعالى إلى هُنا فلا يوجد شىء لتراه. |
Burası benim için çok özel bir yer ve senin de görmen lazımdı. | Open Subtitles | انه مكان مميز بالنسبة لي وأنت وصلت لتراه |
Bölüm başkanı sizi Görmek istiyor. Hemen görmelisiniz onu. | Open Subtitles | رئيس القسم يريد رؤيتك ، يجب أن تذهب لتراه الآن |
Daha iyi görebilmek için çiziyorsun fakat zihninde gerçek olduğuna inanmadıkça asla gerçek olmayacak. | Open Subtitles | أنت ترسم لتراه بشكل أفضل ولكنها لن تصبح حقيقية أبداً إلا إذا جعلتها حقيقية في عينك |