"لتركها" - Traduction Arabe en Turc

    • bırakmak
        
    • bırakmaya
        
    • bırakmanın
        
    • ayrıldığı için
        
    Onu kendi başına bırakmak zorunda kaldım ama hep seni sorup durdu. Open Subtitles اضطررت نوعاً ما لتركها لتفعل ما يحلو لها لكنها تسأل عنكِ دائماً.
    Nasıl olsa savaş başlayınca okulu bırakmak zorunda kalacağız. Savaş! Heyecan verici, öyle değil mi Scarlett? Open Subtitles ستندلع الحرب في أي وقت وسنضطر لتركها على أية حال
    Arabası bozuldu, kral prensesi kurtarmak için onu bırakmak zorundaydı. Open Subtitles تعطّلت عربتها واضطر لتركها خلفه لإنقاذ الأميرة
    Bazen bizi birbirimize bağlayan şeyler bırakmaya hazır olmadığımız şeylerdir. Open Subtitles أحياناً الأشياء التي تربطنا معاً هي أشياء لسنا مستعدين لتركها
    En çok kar sağlayanlar ise çabucak arkada bırakmaya meraklı olanlardı. Open Subtitles ‫ومن حصلوا على أكبر فائدة منها ‫كانوا الأكثر حماساً لتركها وراءهم
    Öyleyse onu serbest bırakmanın zamanı geldi. Open Subtitles ثمّ لقد حان الوقت لتركها تذهب.
    Ama sonra, bir zamanlar ayrıldığı için çok memnun olduğu o eski mesleğinin hareketli günlerinin özlemini çekmekte olduğunu fark eder. Open Subtitles و ثم و بعد كل شئ يجد أنه يحن للأيام المزدحمة السابقة و لوظيفته السابقة التي إعتقد أنه سعيد جداً لتركها
    Ama benim elim o kadar terledi ki bırakmak zorunda kaldı. Open Subtitles لكن يدي تعرقت بشدة وأضطرت هي لتركها
    "İki yıl oynadım ve sonra bırakmak zorunda kaldım." Open Subtitles لعبت لمدة عامين ثم اضطرت لتركها
    Tamam. Onu gece boyunca burada bırakmak zorunda kalmasaydık keşke. Open Subtitles تمنيت ألا نضطر لتركها طوال الليل
    Onu bırakmak benim kararımdı. Open Subtitles هو كان ندائي لتركها خارج.
    Onu bırakmak zorunda kaldım. Open Subtitles اضطررت لتركها تذهب
    Açık bırakmak çok daha iyi. Open Subtitles أفضل لتركها مفتوحة.
    bırakmaya çalıştım. Denemediğim şey kalmadı. Open Subtitles لقد حاولت التوقف عنها، جربت كل ما أستطيع لتركها
    Onu serbest bırakmaya hazır değilim. Erken geldiniz. Open Subtitles لست مستعد لتركها بعد لقد أتيت مبكره
    Ailesi onu bırakmaya hazırdılar. Open Subtitles قد كان أبواها مستعدّان لتركها
    Onu bırakmanın zamanı gelmiş olabilir. Open Subtitles قد يكون حان الوقت لتركها تذهب
    Ama artık onu bırakmanın zamanı gelmişti. Open Subtitles لكن حان الوقت لتركها
    Bir de Ike'tan ayrıldığı için Tina'ya cesur derler. Open Subtitles ويقولون ان (تينا) كانت شجاعة (لتركها (ايك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus