Satıcı çocuğa göstermek için neden boş bir kutusunu almadın o zaman yanına? | Open Subtitles | حسناً، لِمَ لم يكن معكِ مرطب فارغ لتريه للموظفين في المتجر؟ |
Ne kadar harika biri olduğunu ona göstermek için eline mükemmel bir fırsatın var. | Open Subtitles | الآن لديك الفرصة المناسبة لتريه مدى روعتك. |
Arkadaşlarına gösterecek güzel bir yaran olacak o kadar tamam mı? | Open Subtitles | أنت سوف تحمل آثار جرح ظريف لتريه لأصدقاءك و هذا كل ما فى الأمر |
Size gösterecek bir şeyi olduklarını iddia ediyorlar ama ne olduğunu söylemiyorlar. | Open Subtitles | .انهم يزعمون ان لديهم شيئا لتريه , لكنهم لن يقولو ماهو |
Sana arkadaşlarına göstermen için bir kopya versem sence hoşlarına gider mi? | Open Subtitles | أن أرسل لك نسخة من هذا لتريه لبعض من رفاقك، هل تعتقد انهم سوف يحضرون؟ |
Onu böyle görmek için ikinci dersten önce yakalaman gerek. | Open Subtitles | لتريه كذلك عليكِ أن تدركيه قبل الحصه الثانيه |
Oğlunuzu yakalamaya yaklaştık ve onu görmeniz için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | نشارف على القبض على ابنك، سيدة (ماسترسون) وسأبذل قصارى جهدي لتريه |
Bugün Wade'e ne kadar iyi bir arkadaş olduğunu göstermek için yapabileceğin her şeyi yaptığından emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكده بأنك قمت بكل شيء من أجل وايد اليوم فقط لتريه كم أنت صديقة جيدة ؟ |
Bunu diğer öğrencilere göstermek için getirdi. | Open Subtitles | إنها أحضرت هذا لتريه على الطلاب الآخرين. |
Sihir gücünün kötü olmadığını babana göstermek ister misin? | Open Subtitles | ما رأيك بفرصة لتريه بأنّ سحرك ليس ماكراً؟ |
Ona, harika biri olduğunu göstermek için beni kullanmayı kesene kadar. | Open Subtitles | حتى تتوقف عن إستغلالي لتريه كم أنت عظيم |
Onu ne kadar sevdiğini göstermek için. | Open Subtitles | لتريه مقدار حبّكِ له |
Kesin gösterecek bir şeyin vardır senin. | Open Subtitles | بالتأكيد انت احضرت شيئا لتريه لنا |
Ve dünya... ona yolu gösterecek birini arıyor. | Open Subtitles | والعالم هو... أن تبحث عن شخصاً ما لتريه الطريق |
Sana gösterecek çok şeyi var. | Open Subtitles | فلديها الكثير لتريه لك |
Ona başka bir yolu daha olduğunu göstermen için elinde bir fırsat var. | Open Subtitles | هذه فرصتك لتريه أن هناك طريق آخر |
Bana göstermen gereken önemli bir şey olduğunu söyledin. | Open Subtitles | قلتِ أنّ لديكِ شيئاً مهمّاً لتريه لي. |
Onu tekrar görmek için birkaç yıl beklemeye hazır mısın? | Open Subtitles | أمستعدة لانتظاره بضع سنوات لتريه ثانية؟ |
Isis, Osiris'i ne kadar sevdiğini biliyorum ama onu bir daha görmek için iki insanı feda edemezsin. | Open Subtitles | (إيزيس)، أعرف كم تحبين (أوزيريس) لكن لا يمكن أن تضحي بروحين فقط لتريه مجدداً |
Ama bayan Prietto, onu görmeniz sizin için kolay olmayacak. | Open Subtitles | ولكن سيدة (بريّتو) هذا لن يكون سهلاً لتريه |