Lütfen bana buraya adres sormak için geldiğini söyleme. Adınız üzerine 15 odam var. | Open Subtitles | لا تخبرني أنكَ هنا لتسأل عن الإتجاه' لدي 15 غرفة كلها لك |
Büyük romantik teklifin ortasında, polisler bir ceset hakkında soru sormak için geldiler. | Open Subtitles | في منتصف عرض الزواج الكبير الرومانسي أتت الشرطة لتسأل عن جثة ما |
Bunu sormak için gelmedin değil mi? | Open Subtitles | أنت لست هنا لتسأل عن ذلك، صحيح؟ |
Tam bana teklif ederken polisler inşaat alanında buldukları cesetle ilgili soru sormaya geldiler. | Open Subtitles | خلال عرضه للزواج أتت الشرطة لتسأل عن جثة ما وجدوها في موقع بناء |
Şimdi bazı gazetecilerin kalemlerinin titreştiğini görüyorum. Gizlilik konusunu sormaya hazırlar. | Open Subtitles | و الآن ، بإمكاني أن أرى أقلام الصحفيين ترتعش مُحتشدة لتسأل عن الخصوصية |
İlişkim hakkında soru sormak için mi? Olay şöyle. | Open Subtitles | لتسأل عن علاقتي؟ |
Bir şey sormak için iyi bir zaman mı? | Open Subtitles | وقت رائع لتسأل عن شيء ما؟ |
Horace, Pete'i sormaya gelen hatuna bak. | Open Subtitles | هوراس ، انظر إلى هذه الجميلة التي اتت لتسأل عن بيت |
Aşk hayatımı mı sormaya geldiniz? | Open Subtitles | هل جئت لتسأل عن حياتي العاطفية ؟ |