"لتسوق" - Traduction Arabe en Turc

    • alışverişe
        
    • alışverişine
        
    • alışverişi
        
    • alışveriş
        
    Olmaz, Dena. Bugün seninle alışverişe çıkamam. Open Subtitles لا, دينا لا استطيع الذهاب لتسوق معك اليوم
    alışverişe çıktığınızda kendine alıştırma sütyeni de al. Open Subtitles عندما تخرجين لتسوق قد ترغبين في أختيار لنفسك حمالات صدر
    Yeni bisikletimle alışverişe gidiyorum. İhtiyaçlarımı alacağım. Open Subtitles سأذهب لتسوق بعض الضروريات مع دراجتي الجديدة
    Bilmiyorum. Belki antika alışverişine çıkabiliriz. Open Subtitles لا أدري ، ظننت أننا ربمايمكننا الذهاب لتسوق بعض التحف
    Onu iç çamaşırı alışverişine götürmek istiyormuş. Open Subtitles ثم يقول أنه يرغب فى أخذها لتسوق الملابس الداخليه المثيره
    Az önce işinden istifa etti, şimdi de motosiklet alışverişi yapıyor. Open Subtitles لقد استقال من وظيفته للتو والآن ذهب لتسوق دراجة نارية
    Cedar Lane alışveriş Merkezi , yemek bölümü yarım saat sonra. Open Subtitles مركز سيدر ليين لتسوق مجمع الطعام فى نصف ساعه
    Onu heyecanlandıracak bir şeyler almak için alışverişe gittim. Open Subtitles ذهبتُ لتسوق لكي أحاول جعل الأمور مثيرة بالنسبة له
    Onu heyecanlandıracak bir şeyler almak için alışverişe gittim. Open Subtitles ذهبتُ لتسوق لكي أحاول جعل الأمور مثيرة بالنسبة له
    alışverişe, yemeğe gideriz. Open Subtitles يمكننا أن نذهب لتسوق أغراض الطفل
    Eğer istersen seni alışverişe götürebilirim. Open Subtitles اذا اردتم .. استطيع اخذكم لتسوق ..
    Benjamin, bugün beni alışverişe götüreceğini söylemiştin. Open Subtitles بنيامين قال انه سيأخدني لتسوق اليوم
    alışverişe çıkarsınız. Open Subtitles وتذهبنْ لتسوق لشراء أغراض جديدة
    Şimdi alışverişe çıktı. Open Subtitles ذهبت لتسوق الحاجات.
    Tek hatırlayacağın şey kızını okul alışverişine bıraktığın olacak. Open Subtitles كلّ ما ستتذكره أنّكَ عُدت لتسوق اللوازم الدراسية لإبنتكَ.
    Bu sabah market alışverişine gidiyor olmalısınız. Open Subtitles يجب ان تكونوا في طريقكم لتسوق البقالة هذا الصباح
    Sanki aşk hayatımın geriye sarmasının ve "gizemli sevgilimin" market alışverişine gitmeyi tercih etmesinin hatırlatılmasına ihtiyacım varmış gibi... Open Subtitles أن حياتي العاطفية مٌحطمة وأن رَجٌلي الغامض يٌفضل الذهاب لتسوق البقالة 000 سيداتي
    Ondan sonra da alışveriş merkezine... gidip kıyafet alışverişi yapacaksın. Open Subtitles وبعد ذلك , ستذهب إلى مركز التسوق لتسوق الملابس
    Son dakika Noel alışverişi yapmak ister misin? Open Subtitles هل ترغبين بالذهاب لتسوق أخير لعيد الميلاد؟
    Şu aptal tepeden aşağı indim ve market alışverişi yaptım. Open Subtitles لقد تجولت على تلة سخيفة وذهبت لتسوق البقالة.
    Pekala köpekçik, birinci katta alışveriş yapmak için beş dakikan var. Başla. Open Subtitles حسناً، أيها الكلب، 5 دقائق لتسوق الطابق الأول، هيّا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus