Bu arada, Charlie'ye olanlar konusunda... çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | بالمناسبة,أريد شخصياً أن أقول لك كم انا آسف لما حصل لتشارلي |
Charlie'ye seninle evlenebileceğini söyledim. | Open Subtitles | أنا سأقول لتشارلي انه يمكنه أن يأتي ليخطبك اذا كان يريد |
Karımla Charlie'ye ne olduğunu öğrenmeden yaşayamayız. | Open Subtitles | لا أستطع أنا و زوجتي العيش بدون ان نعرف مالذي حدث لتشارلي |
İkimiz de biliyoruz, sen Charlie için bir öğretmenden çok daha ötesin. | Open Subtitles | هيا , كلانا يعرف أنك كان أكثر بكثير من مجرد معلم لتشارلي |
Bilmen gerektiğini düşündüm, Charlie için bütün hazırlıkları yaptım. | Open Subtitles | ضننت ربما يجب أن تعرف. لقد تدبرت جميع الترتيبات لتشارلي. |
Buranın sen ve Charlie için ideal olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هنا لن يكون مثالياً تماماً لكِ و لتشارلي .. |
Charlie'yi eğlendirecek bir şeyler göstermek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد ان نجلب شيئا ممتعا للنظر لتشارلي |
Ve Charlie'ye sadık kalarak, hayatımı eskisi gibi cazip hale getiriyorum. | Open Subtitles | وبكوني وفية و مخلصة لتشارلي , أجذب الهراء نفسه لحياتي |
Charlie'ye gelince biraz tuhaf davranıyordu ve onu görmedim. | Open Subtitles | وبالنسبة لتشارلي لقد كانت تتصرف بغرابة قليلاً |
Bu hafta sonu Charlie'ye bakacağın için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لمجالستك لتشارلي نهاية هذا الأسبوع |
- Bu üç gün sonra. Charlie'ye göre fazladan üç gün hayata atılan başka bir kurşundur. | Open Subtitles | ثلاثة أيام تسمح لتشارلي أن يحاول قتلك مجدداً. |
İstersen eskiden Charlie'ye yaptığım gibi, ayrılık malzemeleri getirebilirim. | Open Subtitles | إذا كنت تريد، ويمكنني أن سحب معا مجموعة تفكك مثل اعتدت على القيام به لتشارلي. |
Kendini öldürtürsen Charlie'ye ne olacak? | Open Subtitles | ما الذي سوف يحدث لتشارلي إذا ما قـُـتلت؟ |
Babanı çok az tanıyorum ama bu sabah Charlie'ye yaptığı şey onu yapmak kolay değil. | Open Subtitles | بالكاد أعرف والدك لكن ما فعله لتشارلي هذا الصباح أمر لا يسهل فعله |
Ne yazık ki, Charlie için bu seferlik bir hanım ayarlamaya gücümüz yetmedi. | Open Subtitles | لسوء الحظ،كنا غير مؤهلين للحصول على صديقه لتشارلي حاليا |
Harika! Hem Charlie için bir şey yapamadık hem de karaya oturduk. | Open Subtitles | عظيم اذا ليس لدينا شيء لتشارلي وتقطعت بنا السبل. |
Lütfen Charlie için de su getirir misin Cynthia? | Open Subtitles | أحضري بعض الماء لتشارلي سينثاي |
Parayı toplayalım ve Charlie için ne gerekiyorsa yapalım. | Open Subtitles | لنجمع مالنا ولنفعل اي شيء لتشارلي |
Charlie için parti vermeliyiz. | Open Subtitles | نحن يجب أن نقيم حفلة لتشارلي. |
Tıpkı bizim Charlie için yaptığımız gibi. | Open Subtitles | كما سوف نفعل لتشارلي |
California'daki evimden Atlanta'daki Charlie'yi traş ettim (Gülüşmeler) Cadılar Bayramında şeker dağıttım. | TED | ومن منزلى فى كاليفورنيا، حلقت لتشارلي في أتلانتا. (ضحك) وقمت بتوزيع حلوى الهالوين. |