teşvik edecek zenci bir adam tanımayan genç zenci erkekler var. | TED | أو لم يكن لديهم رجلٌ أسود لتشجيعهم على المطالعة. |
Çok çalışmaları için teşvik etmemiz ve başarısızlığın başarı için gerekli bir bileşen olduğunu anlamalarına yardım etmemiz gerekiyor, aynı şekilde sebatın da. | TED | نحتاج لتشجيعهم على العمل الجاد ومساعدتهم على فهم أن الفشل هو عنصر ضروري للنجاح، كما هو المثابرة. |
Onları daha fazla kalmaya teşvik etmek istemedim, Anne. | Open Subtitles | لم تكن لديّ أيّ نية لتشجيعهم على البقاء لفترة أطول يا أمّاه |
Bakalım bunları teşvik edebilecek miyiz? | Open Subtitles | لنر ما يمكننا فعله لتشجيعهم على ذلك |
Sırf onları teşvik etmek için, anlamışsındır zaten. | Open Subtitles | فقط لتشجيعهم ... تفهمين ذلك |