"لتشهد" - Traduction Arabe en Turc

• tanıklık
• tanık
• şahit

-Günlüğü 7.500 $'a davacı lehine tanıklık edecek bir uzman olarak sizi tuttum.
لتشهد للإدعاء مقابل 7.500 لليوم ربما وقتي للبيع أيتها المحامية

Şehir olarak bir sınavdan geçiyoruz. Aklımızın alamayacağı kötülüklerle kuşatılmış olaylara tanıklık ettik.
لقد تم إختبار مدينتنا لتشهد هذه الأحداث دون فهم السبب، محاصره بالضلام

Ama, ola ki oldu, bu durumda yıldızımızın son ölüm acılarına tanıklık edecek kavrulmuş ve çorak bir avuç kayadan başka bir şey kalmayacak.
لكن، إن بقيَ منه شيء فلن يكون اكثر من صخور قاحلة محترقة لتشهد على آلام احتضار شمسنا

Annen işbirliği olsaydı , Buraya olurdu dirilişini tanık için .
لو ان والدتك تعاونت، لكانت هنا الان لتشهد البعث.

Çok şükür Dowager bunlara tanık olmadı.
أشكر الرب لأن الأرملة ليست هنا لتشهد ذلك

Bizim küçük şehrimiz testedildi, karanlığın tasarladığı, hayaledemeyeceğimiz olaylara şahit oldu.
لقد تم إختبار مدينتنا لتشهد هذه الأحداث دون فهم السبب، محاصره بالضلام

Bahse girerim, hemşireye, Ivy'ye karşı tanıklık yapsın diye para bile vermişsindir.
اراهن انك دفعت لتلك الممرضة لتشهد ضد آيفي

Harika cihazım Majestelerinin her ayrıntıya tanıklık etmesini sağlayacak.
جهازي رائع سيسمح لديك الجلالة لتشهد كل التفاصيل.

Evlat, galiba burada olup buna tanıklık etmemen iyi oldu.
يا فتى، ربما أنه شيئ جيد أنك لست هنا لتشهد هذا

Bilimsel tarihe tanıklık etmek için tam zamanında geldin.
أنّك وصلت في الوقت المناسب لتشهد تاريخًا علميًا.

tanıklık yapmak için çağrılmış olduğunuzu birine söylemek yasadışıdır.
إنه لمن غير القانوني إخبار هدف بأمر تحقيق تم إستدعائك لتشهد فيه

Zaferime tanıklık edeceksin.
لتشهد لحظة النصر لي . "عند إيقاظ "شان لونج

Hep tanıklık edebilirim.
يمكنك الاتصال بي لتشهد في أي وقت.

Antoine Lussier'e karşı tanıklık yapma zamanın geldi.
-حان الوقت لتشهد ضد "انطوان لوسيه "

Evreninin sonuna tanıklık etmeye mi geldin?
هل أتيت لتشهد انتهاء كونك؟

Bu saldırıya tanık olduğunuza sevindim.
--أنا مسرور أنك هنا لتشهد على هذا . هذا تهجم

Siz tanık olmak için hayatta kalacaksınız, sonunda Jaffa bu galaksideki gerçek güç olarak haklı yerini almış bulunuyor.
أنت ستنجوا لتشهد أأن الـ " جافا " أخيراً أَخذوا مكانهم الشرعي كقوَّة حقيقية في هذه المجرةِ

O sözde "hastalığının" semptomlarına onun tanık olması gerekiyordu.
لتشهد على ما يسمى مرضه الفُجائى

Zafer ile sonuçlanacak olan geleceğimize tanık olmak için yaşamalısın.
عليك ان تحيا لتشهد علي مصيرنا

Buraya insanlığı tamamen değiştirecek bir deneye şahit olmak için getirildin.
تمّ إحضارك إلى هنا لتشهد على تجربة ستغير البشرية للأبد

En azından sevdiği ülkenin başına gelenlere şahit olamadı.
على الأقل إنها ليست حية لتشهد ماذا حل للبلاد التي كانت تحبها.