"لتصديقه" - Traduction Arabe en Turc

• inanmak
• inanmaya
• yutacak
• inandığım

Gerçeklere baktığımızda hangisine inanmak daha kolay?
لكن إن نظرنا للوقائع، ما الأسهل لتصديقه ؟

Sadece ona inanmak biraz daha cesaret ister.
بل يأخذ الكثير من الشجاعة لتصديقه

Beni sattığını söyledi, ve bugün üç yatırımımın nasıl yıkıldığını görünce Ona inanmaya başladım.
أخبرني بأنك غدرت بي وبرؤيتي كل مصالحي الثلاثة تسحق اليوم أميل لتصديقه

Yahudilere her yerde söylenen ve onların da inanmaya hazır oldukları şey yapılacak yolculuğun yeniden iskân için olduğuydu.
فى كل مكان قيل لليهود ما كانوا مستعدين لتصديقه أن نقلهم يتم بغرض ... إعادة التوطين

Erdemli polis ayaklarını yutacak kadar salak olan birine sakla.
إحفظي كلام الشرطة الصالح لشخصٍ أحمق بمافيه الكفاية لتصديقه.

Artık sende bulunduğuna daha çok inandığım amaç, cesaret ve yiğitlik varsa, bu gece göster.
و لكن اذا صح ان عندك ما اعتقده الذي لدي سبب كبير لتصديقه الآن اعني الشجاعة والبأس فارني اياهما الليلة

Buna inanmak zor değil.
حسنًا، هذا ليس بالأمر الصعب لتصديقه.

İnanmak istediğiniz o çünkü.
هذا ماتحتاج لتصديقه

Buna inanmak o kadar zor mu?
هل هذا صعب جداً لتصديقه

Hangisine inanmak daha kolay?
ما الأسهل لتصديقه ؟

Neden, buna inanmak o kadar zor mu?
لماذا , هل هذا صعب لتصديقه ؟

İnanmak için bunu görmelisiniz.
عليك رؤية ذلك لتصديقه

- Evet, ona inanmaya niyetliyim.
-نعم، وإنّي أميل لتصديقه .

Ona inandığım için deli olduğumu düşünerek bakıyorsun. Onu tanımadığın için böyle düşünüyordun.
وأنتِ تنظرين إليّ وكأنني مجنون لتصديقه ولكن هذا لأنّكِ لا تعرفينه فحسب

Sorun şu ki ona inandığım için aptalım, çünkü yalan söylediğini biliyordum.
أتعلم، بأن الأمور بأنني حمقاء لتصديقه لأنني علمت بأنه يكذب

Şimdi önümde bir sürü yol görüyorum doğru olduğuna inandığım yoldan gitmeliyim.
" ولكني الآن وجدت نفسي على مفترق الطرق" "وعلي أن أقرر ماهو الصحيح لتصديقه"