Eğer gerçekten bittiyse neden son üçü çekmek için para harcıyorlar? | Open Subtitles | دام أنهم يريدون إيقافة لماذا يصرفون المال لتصوير المسلسلات الاخرى ؟ |
Dublörleri yakalayabilmek için suda küçük bir çanta ile mavnalarımız var ve su altı sahnesini çekmek için buraya geliyoruz. | Open Subtitles | كان لدينا فعلا بارجة على الماء مع حقيبة مصغرة قليلاً لتصوير المشاهد الخطيرة ومن ثم نحن الآن سنقوم بعد ذلك |
film çekmeye gitti ve aylar önce oradaki insanlara yardım etmeye başladı. Kum Fırtınası Moğolistan'dan geliyor. | Open Subtitles | لقد ذهب هناك لتصوير و بدء بمساعدة الناس لشهور مضت ان الغبار الاصفر يأتي من منغوليا |
Hepimiz dış çekim yapmaya gidiyoruz.Hazırlıkları yap. | Open Subtitles | نعم يا ريس كلنا سنذهب لتصوير خارجى قم بكل التحضيرات |
İyi başlangıç, ama ekibin hâlâ hikâyeyi tamamlayan kanatlı sürüyü filme alması gerekiyor. | Open Subtitles | إنَّها بداية جيدة لكن الفريق مازال بحاجةٍ لتصوير السرب المُجنح الذي يُتمِّمُ القصة. |
Onu sahte bir fotoğraf çekimi için ayarlamak bana yirmi bin dolara mal oldu. | Open Subtitles | كلفنى الامر عشرون الفاً لاحجزها لتصوير صورة وهمية |
Ve Perry White bütün olanları kaydetmek için orada olacaktır. | Open Subtitles | و بيري وايت موجودة هنا لتصوير كل شئ على شريط |
Botun üzerindeyken, köpekbalıklarını çekmek için çubuk kameralar kullanıyoruz. | TED | استخدمن كامير على عامود في المركب اساساً لتصوير القرش |
Jeroen Koolhaas: On yıl önce Rio'ya gecekondu hayatı ile ilgili bir belgesel çekmek için geldik. | TED | قبل عشر سنوات قدمنا إلى ريو لتصوير فيلم وثائقي عن الحياة في الأحياء الفقيرة |
Buraya ayılardan balık çalan kartalları çekmeye geldiler, ama şimdi ayıları bulmaya odaklandılar. | Open Subtitles | انهم هنا لتصوير النسور التي تقوم بسرقة السمك من الدببة, ولكن الآن انها الدببة التي تركز على العقل. |
Rwenzorilerin birkaç km ötesinde... hayvanların vahametini çekmeye gitti. | Open Subtitles | مجرد بضعة مئات من الأميال من روينزوريس، لتصوير محنة الحيوانات من هناك، |
Siz beni filme çekmeye gelmeden bir hafta önce falan söyledi. | Open Subtitles | إتصل بي قبل أسبوع أو أكثر قبل أن تأتوا لتصوير فيلم معي |
Ekipler, Antartika'nın en yırtıcılarını, avlanırken filme alabilmek için 2 ay boyunca çekim yaptılar. | Open Subtitles | كان لدى الفريق شهران مفتوحان لتصوير أعتى اثنين من مفترسي القطب الجنوبي |
Dean ve Cyd'in oynadığı sahne Something's Got to Give'in filme alınan ilk sahnesiydi. | Open Subtitles | هذا المشهد بين ـ ديين مارتن و ـ سييد شيريس أتى أولا بالنسبة لتصوير فيلم ـ لدي شيء لأعطيك |
Millet, bugünkü Doğal Afet çekimi için hazırlanın, yani göz kamaştırın! | Open Subtitles | حسنا ياعالم انهضوا لتصوير كوارث الطبيعة حسنا سباركلين وديزييل |
Siz önce inin. Ben de tam arkanızda olacağım, her şeyi kaydetmek için. | Open Subtitles | اتّجها أنتما للأسفل أوّلاً، و سأكون خلفكما لتصوير كلّ شيء |
Deniz gergedanını görüntülemek için artık tek şans var, havadan. | Open Subtitles | كانت هناك الآن فرصة واحدة أخيرة لتصوير الكركدن من الهواء |
film ekibi, yeni bir aksiyon-macera filmi için uzman bir sürücü dublörünü kayda alırken beklenmedik bir kaza gerçekleşir. | Open Subtitles | عندما كان طاقم الفيلم إعداد لتصوير حيلة سيارة خاصة لل فيلم الجديد العمل مغامرة , وقع حادث غير متوقع. |
Fok etrafta dolaşırken penguenleri çekme umudu iyice azalıyor. | Open Subtitles | طالما الفقمة بالجوار، هناك فرصةٌ ضعيفة لتصوير البطاريق، |
Bunun 3 aylık bir çekime nasıl yansıdığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل لديك فكره عن مايفعله ذلك لتصوير لمدة ثلاث شهور ؟ |
Kahretsin, sadece giriş kısmını çekecek kadar zamanımız var. | Open Subtitles | سحقاً, ليس لدينا متسع من الوقت الا لتصوير المقدمة |
Oldu ki seksi bir kadının elbisesi üzerinden uçmuşken bunu kaydedip internete koymazsam kim koyacak? | Open Subtitles | و إذا تطايرت ملابس بعض الفتيات و لم أكن هنا لتصوير هذا |
Oksijen verip röntgen çekeceğiz. | Open Subtitles | لذا سأعطيك الأوكسجين وآخذك لتصوير الأشعة |