İnsanların Stasi ile işbirliği yapmalarının esas sebepleri siyasi görüşleri ve maddi menfaatleri idi. | TED | السبب الرئيسي لتعاون الناس مع الستاسي كانت القناعة السياسية والفوائد المادية. |
Bu işin yürümesi için herkesin işbirliği ve güvenini istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لينجح هذا، سأحتاج لتعاون الجميع وثقتهن. |
Akılsızca işlenen cinayetlerin ve katliamın bitmesini sağlamak için Uganda'dan kim olursa olsun işbirliği yapmaya kararlıyız. | Open Subtitles | لتحقيق العدالة نحن مستعدين لتعاون مع أي صديق لأوغندا لنضمن إن القتل والذبح الهمجي قد انتهي |
Öyleyse işe koyulalım. Buradaki herkesin işbirliğine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إذًا، فلنبدأ العمل، سنحتاج لتعاون كلّ فرد هنا. |
Nate'in işbirliğine ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا حقا بحاجة لتعاون نيت |
Mahkeme, sanığın işbirliği yapması vesilesiyle, | Open Subtitles | قررت المحكمة من باب التقدير لتعاون المتهم |
- Siyasetle işbirliği zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | سيكون هذا الوقت الأمثل لتعاون مع السياسة. |
Hepsi, karının işbirliği yapması içindi. | Open Subtitles | كان هذا لتعاون زوجتك تماماً |
Sadece biraz işbirliği yapmanı istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أحتاج لتعاون بسيط منك، حسناً؟ |
Evet, ciddi bir işbirliği için hazır görünüyorsun. | Open Subtitles | أجل، تحتاج لتعاون جدّيّ |
Nedeniyle 'Adrian Davis işbirliği, | Open Subtitles | نتيجةً لتعاون "آدريان دافيس" |
Sosyal işbirliğine ihtiyacı olduğu görüldü. | Open Subtitles | اظهر حاجته لتعاون مجتمعي |