"لتعطيه" - Traduction Arabe en Turc

    • verecek
        
    • veriyorsun
        
    • vermesi için
        
    • vermek için
        
    verecek bir şey yok. Telefonun ucundaki kişinin kim olduğunu bilmek isterdim. Open Subtitles لا شيء لتعطيه هل سنعرف من كان على الطرف الآخر في الهاتف
    verecek bir şey yok. Tabii, telefonun diğer ucundaki kişinin kim olduğunu bilmek isterdim. Open Subtitles لا شيء لتعطيه هل سنعرف من كان على الطرف الآخر في الهاتف
    verecek kocaman bir sevgin var. Open Subtitles على كبريائي اسمعي . لديكِ الكثير من الحب لتعطيه
    Pis bir gringoyu tutuyor, üstüne bir de 100'lük veriyorsun. Open Subtitles لتكون القذارة حولنا و لتعطيه مئة دولار ايضا
    Pis bir gringoyu tutuyor, üstüne bir de 100'lük veriyorsun. Open Subtitles لتكون القذارة حولنا و لتعطيه مئة دولار ايضا
    Ama kazandığın parayı sana vermesi için, lrma'ya vermek üzere Lort X'e vermekten çok yoruldun. Open Subtitles لجلبك المال لتعطيه الى اللورد اكس ليعطيه الى ايرما لتعطيه لك
    Yoldayken, kodu vermek için onu ararsın. TED وهي على الطريق، تقوم بالاتصال بجيمس، لتعطيه الشفرة.
    Evet, ama onlara verecek paran yoktu bu yüzden öldürdün onları. Open Subtitles أجل ولكنك ليس لديك مال لتعطيه لهما لذا قمت بقتلهما
    Ona mühendislik diploması verecek kadar sorumsuz olan okuldan. Open Subtitles من المدرسة الوحيدة المتهورة بما فيه الكفايه لتعطيه شهادة في الهندسة
    Siz de parayı verecek kadar iyi insanlardınız. Ama asla öyle kumar oynamaması gerekiyordu. Open Subtitles ‫وكنت لطيفاً جداً لتعطيه المال ‫ولكن لم يكن عليه المشارطة هكذا
    Eğer verecek bir şeyin varsa — Şu serseriyi duyuyor musun? Open Subtitles اذا كان لديك شيئا لتعطيه - اسمعي المتشرد -
    Başarısız hissettin ve verecek çok şeyin var. Open Subtitles يشعر وكأنه قد كتب قبالة لكم وكنت قد حصلت على... الكثير لتعطيه.
    Evet ama... O parayı verecek daha iyi birileri yok muydu? Open Subtitles أجل , ولكن أليس لك شخصٌ آخر لتعطيه ؟
    verecek öyle çok şeyin var ki. Open Subtitles لديك الكثير لتعطيه
    Bu arada dosyayı bana vermesi için Garcia'ya verdiğin için sağ ol. Open Subtitles شكرا لك بالمناسبة لاعطائك الملف لغارسيا لتعطيه لي
    Zor kısım çılgın anneyi ilacı kızına vermesi için ikna etmek. Open Subtitles الجزء الصعب هو إقناع مجنون أمي لتعطيه لابنتها.
    Önemsiz gözükebilir ama Roland, Robin'nin bir şeyini bana vermesi için ona teslim etmiş ve o da onu hemen kaybetmiş. Open Subtitles -قد يبدو هذا تافهاً لكنّ (رولاند) أعطاها غرضاً يخصّ (روبن) لتعطيه لي فأضاعته
    Ya da Noel zamanında vermek için bir yere koymuş. Open Subtitles أو خزنتها, لتعطيه إياها في عيد الميلاد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus