| Artık Madam Redfern'ün çok işi vardır, ve bunları Yapacak ekstra süreyi de kazanmıştır. | Open Subtitles | والآن, لدى السيدة ريدفيرن الكثير لتعمله , وقد اكسبت نفسها وقتا اضافيا ,لما ستفعله |
| Yapacak daha iyi işin yok mu? | Open Subtitles | أليس لديك شيئ أفضل لتعمله بدلا من إفتعال المشاكل |
| Yapacak bir şeylerin olmalı. Sınav mı okursun... | Open Subtitles | لابد من وجود شيء لتعمله بعض الأوراق لترتيبها، |
| eminim Yapacak ödevlerin vardır. | Open Subtitles | أ.. أنا متأكدة أن لديك واجب منزلي لتعمله. |
| Yapacak daha iyi bir şeyiniz yok mu? | Open Subtitles | أليس لديك شيء أفضل لتعمله |
| Sue'nun Yapacak hiçbir işi yok artık. | Open Subtitles | أقصد, ليس لدى (سو) شيء لتعمله الآن |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 