Ya da belki son yedi yıldır diğer deneylerini örtmek için işini kullanıyordur. | Open Subtitles | أو من المحتمل انها تقوم باستخدام اعمالها لتغطية تجارب اضافية للسنين السبعة الماضية |
Kurbanın yüzünü kapatmak için kullanılmış ki bunun diğer anlamı, katil kurbanı tanıyordu. | Open Subtitles | يبدو أنّها إستعملت لتغطية وجه الضحية، وهي علامة أخرى أن القاتل كان يعرفها. |
Ceketini sıkıca kavradı -- kanı gizlemek için bağladı. | TED | شددت على سترتها في الحقيقة، هي شدت سترتها بإحكام حولها لتغطية الدم |
Bu işi örtbas etmek için Warren Komisyonunu toplayabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن للغوغاء السيطرة على لجنة وارين لتغطية الامر ؟ |
Ama biliyor musun, iki aylık kirayı karşılayacak kadar param olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | نعم ، ولكن لا أعتقد أن لدي أموال كافية لتغطية إجار شهرين |
Belki bu da tecavüzcünün hilelerini saklamak için güvendiği şeydi. | Open Subtitles | يسبب خرف حاد ربما هذا ما أعتمد عليه لتغطية أثره |
Aslında böylece pratik olarak tüm dünyayı kapsayacak bir kesit alabileceğim örnekleri seçebilirdim. | TED | لذا فقد تمكنت من إختيار عينات لتغطية شريحة تقوم تحديداً بتغطية كل العالم. |
Önümüzdeki bir kaç yıl, küçük ekonomimiz, çevreyi korumak için gerekli masrafları karşılayacak kaynaklara sahip olmayacak. | TED | فخلال السنوات القليلة القادمة، لن يكون لإقتصادنا الصغير الموارد لتغطية كل التكاليف المطلوبة لحماية البيئة. |
Ücreti karşılamak için hızlı bir eğitim maaşı talep edecektim. | Open Subtitles | أودّ تعجيل طلبٍ في الحصول على منحة تدريب لتغطية التكاليف. |
Ekildiği zaman, toprağı örtmek için çimen veya pirinç samanı kullanırız, böylece sulamada kullanılan suyun hepsi atmosfere uçup gitmez. | TED | بعد غرس الأشجار نستخدم العشب أو قش الأرز لتغطية التربة بحيث نمنع مياه الري من التبخر في الهواء مجدداً |
Vurulduğumda üzerime bulaşan yağ lekelerini örtmek için ayakkabı boyasıyla boyadım. | Open Subtitles | صبغتة بملمع الأحذية لتغطية بعض بقع الزيت حدث ذلك عندما أمسكتوا بى أول مرة |
Kendime güvenmiyorum ve bunu kapatmak için insanları yargılıyorum. | Open Subtitles | أنا غير آمنة، وأحكم على الناس لتغطية ذلك. |
Kasabaya gidip ismimi kapatmak için biraz daha beyaz boya alacağım. | Open Subtitles | سأذهب الى المدينه لاجلب المزيد من اللون الابيض لتغطية اسمي |
Morluğu gizlemek için yapılan kötü makyaj da bu yüzden. | Open Subtitles | هنا وضع الماكياج بطريقة سيئة لتغطية عينك السوداء |
Bu y.vşaklar numarayı gizlemek için bir çeşit kod mu kullanıyorlar? | Open Subtitles | هؤلاء السفلة يستخدمون شفرة لتغطية اتصالاتهم؟ |
Nükleer denizaltınızın patlaması hikayesi bu olayları örtbas etmek için miydi? | Open Subtitles | انفجار غواصتكم النووية كان قصة لتغطية هذة الأحداث؟ |
İkisinin bu işi örtbas etmek için öldürüldüğünü biliyordun ama yine de bana tek kelime etmedin. | Open Subtitles | لقد علمتِ بأنه تم قتلهما لتغطية هذا الأمر و مع ذلك لم تنبسي بكلمة لي |
Kiralanan bu ofis de ikinci keskin nişancıyı saklamak için tutulmuş. | Open Subtitles | تماماً مثل هذا المكتب، المؤجر فقط لتغطية القناص الثاني |
Şehrin her bölümünü kapsayacak şekilde 500 blokluk alanda liderler görevlendirdik. | Open Subtitles | لقد أخترنا خمسمائة من قادة القطاعات لتغطية كل قطاع فى المدينة |
Aynı zamanda arka kısmını korumak için kışa özel bir kürk yapar. | Open Subtitles | ينمو له أيضا فراء شتائي خاصّ لتغطية الجزء الخلفي من جسده . |
Sadece ailenizin bu kağıtları imzalamaları gerekir ayrıca yolculuk parasnı karşılamak için bu kurabiyelerden 30 kutu satmalısınız. | Open Subtitles | تحتاجون إلى تسريح خطّي من وليّ الأمر و مطلوب منكم بيع 30 علبة بسكويت لتغطية تكاليف الرحلة |
Yani adam izini kaybettirmek için şantaj yaparken bu kartı kullandı. | Open Subtitles | إذن تعتقدين بأنه استخدم بطاقة الهاتف في مخطط الابتزاز لتغطية آثاره؟ |
Orada olmayan uzaylıları kovalıyor ve bu utanç verici gerçeği örtecek bir hikâye yaratılmasına yardım ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تطارد الأجانب ذلك ليست هناك، مساعدتهم يخلقون قصّة لتغطية الحقيقة المخزية. |
Makineli tüfek, üst katta patlayan bombanın sesini bastırmak için kullanılmış. | Open Subtitles | الأسلحة الآلية كانت تستعمل لتغطية صوت الإنفجار العلوي |
1994'de Rwanda'daki soykırımın haberini yapmak için kısa süreliğine Saraybosna'dan ayrıldım. | TED | في عام 1994 ، غادرت سرايفو لفترة وجيزة لتغطية الإبادة الجماعية التي حدثث في رواندا. |