Öte yandan iklim değişikliğinin insan kaynaklı nedenleri de var. | TED | وبعد ذلك لدينا الأسباب التي يسببها الإنسان لتغير المناخ أيضاً. |
İklim değişikliği yüzünden nüfusların toplu hâlde göç ettiğini görüyoruz. | Open Subtitles | ما يحدث الآن هو زيادة سكانية تتغير نتيجة لتغير المناخ |
Size küresel iklim değişikliği savaşındaki yeni kahramanımı tanıtmak istiyorum, Doğulu İstiridye. | TED | حتى الآن أريد أن أعرض لكم بطلي الجديد في الحرب لتغير المناخ العالمي ، وهذا هو المحار الشرقي. |
İklim değişikliğinin sisteme olan etkisi iki ya da üç aşamalı olacaktır. | TED | يوجد درجتين و او ثلاثة لتغير المناخ فى عالمنا |
Diğerleri bunu evrimsel biyolojiye hayranlık duymanın bir şekli olarak ya da ileride yaşanacak iklim değişikliğinin bir yansıması olarak anlatmıştır. | TED | وقال آخرون أنها وسيلة لنتعجب من علم الأحياء التطوري أو مفتاح مستقبلي لتغير المناخ. |
İklim değişikliği farkındalığı, bizim, dahil olduğumuz her meslekte, iklim riskini anlamak ve her ne üzerinde çalışıyorsak çözümün parçası olarak sunmak sorumluluğunda olmamız demek. | TED | الوعي لتغير المناخ يعني أننا، في كل مهنة نشارك فيها، ملزمون على نحو متزايد لنفهم مخاطر المناخ ونضع كل ما نعمل عليه كجزء من الحل. |
İklim değişikliğinin binbir türlü doğal nedeni vardır. | TED | هناك الكثير من أنواع المسببات الطبيعية لتغير المناخ. |
Yani tüm bunlar iklim değişikliğinin doğal nedenleri. | TED | لذا فهذه كل الأسباب الطبيعية لتغير المناخ. |
Bu iklim değişikliğinin en görünür manifestosu aynı zamanda bilim insanlarına da araştırma olanağı veriyor. | Open Subtitles | المظاهر الأكثر وضوحا لتغير المناخ على كوكب الأرض. و انه يجعله ممكنًا للعلماء لمشاهدته أيضًا. |
Afrika'daki dağlık bölgeler, genelde... iklim değişikliğinin ilk göstergeleri. | Open Subtitles | في جميع أنحاء أفريقيا، المناطق الجبلية وغالبا ما تكون المؤشرات الأولى لتغير المناخ. |
Aşırı avlanmadan iklim değişimine ve asiditasyona kadar insan faktörünün hissedilmediği okyanus parçasının kalmadığını gösteren birçok etki var. | Open Subtitles | هناك تأثيرات بشرية متعددة، بدءا من الصيد لتغير المناخ وتحمض، مما يعني أن أي جزء من المحيط خالية من التأثير البشري. |
Kendilerine şu soruyu sordular: Şayet ekonomi, iklim değişimi karşısında erken eylem için bu denli ikna edici bir değerlendirme yapabiliyorsa, koruma için aynısını neden yapamasın? | TED | طرحو على انفسهم اسئلة: اذا كان بامكان الاقتصاد ان يقدم قضية مقنعه كهذه من أجل تحرك مبكر لتغير المناخ, حسنا لماذا لا يمكن عمل نفس الشيء للحفاظ على البيئة؟ |
İklim adaleti, iklim değişikliğiyle mücadelede tüm taraflara ahlaki bir sorumluluk yüklüyor. | TED | العدالة المناخية هي ردة فعل على الجدل الأخلاقي- على كلي جانبي الجدل الأخلاقي-- للتصدي لتغير المناخ. |
İkincisi, iklim değişikliğiyle mücadeleye başlarken bu insanların yine ihmal edilmemesi gerekiyor. | TED | وثانيا، أن تتأكد من عدم تركهم بمفردهم مرة أخرى ، عندما نبدأ في التحرك و التصدي لتغير المناخ مع إجراءات عملية تخص المناخ، وهذا ما نفعله. |
Gezegenimizin durumu etrafındaki sessizliği yıkmamız gerekiyor; iklim bilimi hakkında hazırdaki tartışmaların ilerisine gitmeli; çözümleri paylaşmalı; açık bir kaple doğruları konuşmalı; iklim değişikliğinin üzerine gitmek için bunu öğretmeliyiz, bizler cinsiyet eşitliğini bir gerçek haline getirmeliyiz. | TED | تجاوز المناقشات المصنعة حول علم المناخ ، وتبادل الحلول ، وق ول الحقيقة بقلب مكسور ومفتوح. علّمي ولكن للتصدي لتغير المناخ ، يجب علينا أن نجعل المساواة بين الجنسين حقيقة واقعة. وفي مواجهة التحدي الذي يبدو مستحيلا, تشكل |
Burada iklim değişikliğinin olağan versiyonunu görüyorsunuz. | TED | هذا هو الوضع المعتاد لتغير المناخ. |