Bunu değiştirmek için yola koyulduk, her seferinde üç kelime. | TED | نحن في مهمة لتغيير هذا الواقع من خلال 3 كلمات في كل مرة. |
Hayat bazen senin istediğin şekilde ilerlemez ve senin Bunu değiştirmek için yapabileceğin hiçbir şey yoktur, özellikle de kaçmamak. | Open Subtitles | الامر هو أن الحياة لا تسير , كما نريدها أن تسير , و لا يوجد شئ يمكنكِ فعله لتغيير هذا خاصة بالهرب |
Malesef, Bunu değiştirmek için çok geç artık. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت لتغيير هذا الان |
Bunu değiştirmek için gelecekte gelen olduğu için, | Open Subtitles | بما أنك من المستقبل لتغيير هذا |
Bu reklam harikaydı yaptıkları hiçbir şey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | تلك الدعاية كانت رائعة وليس بإمكانهم عمل شيء لتغيير هذا |
Bunu değiştirmek için çok özel bir hanım lazım. | Open Subtitles | يتكلف الأمر امرأة خاصة جدًا لتغيير هذا |
Bunu değiştirmek için yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | ليس باستطاعتك القيام بشيء لتغيير هذا |
Ve Bunu değiştirmek için yapılabilecek bir şey yok. | Open Subtitles | ولا شيء بإمكانكِ فعله لتغيير هذا |
Ve Bunu değiştirmek için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وليس بوسعك فعل شيء لتغيير هذا أبدًا. |
Bunu değiştirmek için elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | انا افعل ما بوسعي لتغيير هذا |
Bunu değiştirmek için yapabileceğim bir şey de yok. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء لتغيير هذا. |
Clary bir Gölge Avcısı. Bunu değiştirmek için yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | كلاري (صائدة ظلال) ليس هناك شيء يمكنك القيام به لتغيير هذا |
Clary bir Gölge Avcısı. Bunu değiştirmek için yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | كلاري (صائدة ظلال) ليس هناك شيء يمكنك القيام به لتغيير هذا |
Bunu değiştirmek için savaşıyoruz. | Open Subtitles | سنقاتل لتغيير هذا |
Yapacağın hiçbir şey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | لا شيء يمكنك فعله لتغيير هذا. |