"لتقضي" - Traduction Arabe en Turc

    • geçirmek için
        
    • geçirsin diye
        
    • saved
        
    okula devam eden herkesi tehdit etmelerine rağmen. 26 Ocak 1997'de, Amel bir ramazan akşamı eve gitmek ve ailesiyle geçirmek için okuduğu Cezayir şehrinden otobüse bindi TED في 26 يناير 1997،استقلت أمل الحافلة في الجزائر العاصمة حيث كانت تدرس عائدةً إلى البيت لتقضي ليلة رمضانية مع عائلتها، لكنها لم تعد بعدها أبداً لدراسة القانون.
    O zaman onlarla biraz vakit geçirmek için kullan bu zamanı. Open Subtitles إذن لما لا تنتهز الفرصة لتقضي بعض الوقت معهم؟
    - Tatlım, benimle biraz güzel zaman geçirmek için o kadar yolu tepmene gerek yoktu Open Subtitles لم يتوجب عليك أن تقود كل هذه المسافة يا عزيزي لتقضي بعض الوقت الجيد معي
    Sana karşı iyi davransın ve seninle vakit geçirsin diye ona para verdim. Open Subtitles لقد دفعت لها لتكون لطيفة معك لتقضي وقتاً معك
    Son günlerini lüks içinde geçirsin diye California'ya getirdim onu. Open Subtitles جلبها هنا لكاليفورنيا لتقضي أخر أيامها بترف
    You saved yourself with your mother, Eric. Who does that? Open Subtitles لقد كذبت علي لتقضي كل وقتك مع أمك من يفعل هذا اريك ؟
    Biriyle koca bir hayat geçirmek için kısa süre sonra kaybolacak şehvete ihtiyaç duymazsın ihtiyaç duyacağın şey benzer düşünceler, benzer bir mizaç ve ruh halidir. Open Subtitles لتقضي حياتك مع شخص... . لا تحتاج إلى شهوة, تموت عاجلاً...
    Burası bir bar. İnsanlar iyi vakit geçirmek için para veriyor. Open Subtitles هذه حانه الناس تدفع لتقضي وقت ممتع
    Rosalie Wells bu geceyi sizde geçirmek için gelmiş. Open Subtitles روزلي ويلز هنا لتقضي الليلة معك
    Burda zaman geçirmek için... okuyabileceğin şeyler var. Open Subtitles هاكبعضالموادللقرآة.. لتقضي بها الوقت.
    Uh, Lemon, Seni temin ederim, annem benimle vakit geçirmek için New York'ta değil. Open Subtitles ليمون", أنا أؤكد لك" أمي ليست في "نيويورك" لتقضي وقتا معي
    "Ailesiyle daha fazla vakit geçirmek için ayrılıyor."... tuhaf Open Subtitles راحلة لتقضي وقتاَ أكثر مع عائلتها ... .. ياللطرافة
    Günü geçirmek için iyi bir yol. Open Subtitles انه طريقه رئعه لتقضي يومك
    Eğer Nicki'yi, benim kendimi sevdiğimin yarısı kadar sevseydin Lansing'e gidip hayatını onunla geçirmek için her şeyi riske ederdin. Open Subtitles لو أنك أحببت (نيكي) نصف حبي لنفسي لقمت بقيادة السيارة ل(لانسينغ) و خاطرت بكل شيء لتقضي بقية حياتك معها
    Eric'le geçirmek için eve gelmiştir. Open Subtitles لتقضي وقتا معنا و (إيريك).
    Ve sen, sen eşek herif, başka bir adamla bir hafta sonu geçirsin diye aşkını zorla kapı dışarı ettin! Open Subtitles و أنت ، أيها الأبله ، دفعت بالمرأة التي تحب خارجا لتقضي عطلة الأسبوع برفقة رجل آخر!
    You saved yourself with your mother, Eric. Who does that? Open Subtitles لقد كذبت علي لتقضي كل وقتك مع أمك من يفعل هذا اريك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus