"لتقوم به" - Traduction Arabe en Turc

• Yapacak
• yapacağın

Saat kaç biliyor musun? Gerçekten Yapacak başka işin yok mu senin?
اتعرف ما الوقت الان انت حقا لا يوجد ورائك شىء لتقوم به

Senin gibi işini yaptırmak isteyen adamlarda kendi işlerini Yapacak cesaretleri yoktur.
نعم, وشخص مثلك يريد إنهاء العمل ليس لديك الجرأة لتقوم به بنفسك

Bir suikastı durdurmaya çalışıyoruz. Bundan daha iyi Yapacak bir şey bulamadınız mı?
نحن نحاول ايقاف عمليه اغتيال اليس من الافضل ان تجد شىء افضل لتقوم به

Yapacak ev ödevin falan yok mu senin?
أليس لديك واجب منزلي لتقوم به أو أي شيء آخر؟

Peki ya bu hayatta yapacağın son şey olsaydı?
ماذا لو كان ذلك هو آخر شيء كنت لتقوم به على الإطلاق؟

Sana yapman için para ödediğim işi yapmama nedeninin Yapacak bir işinin olmaması olduğunu mı söylüyorsun?
هل تقول بأن السبب فى عدم إلتزامك فى العمل والذي أدفع إليك أجرك لتقوم به هو لا تجد أساسا عمل لتنجزه

Yapman için sana para ödediğim işi yapmıyor olmanın sebebinin Yapacak iş olmaması olduğunu mu söylüyorsun?
هل تقول بأن السبب فى عدم إلتزامك فى العمل والذي أدفع إليك أجرك لتقوم به هو لا تجد أساسا عمل لتنجزه

Bir şeyler yapmaya çalıştığını biliyorum, ama Yapacak işlerim var.
اقدر ان لديك عمل لتقوم به, ولكن انا ايضا لدي عمل

Yapacak işleriniz olduğunu biliyorum, Şef. Ancak bu bacaksız katil Yakavetta ile tek bağlantımız.
أفهم أن لديك عمل لتقوم به أيـّها القائد لكن هذا القاتل يجب ألا ينتبه لما نقوم به

Yapacak çok işin var.
لا يمكنك أن تموت، لديك عمل كثير لتقوم به

Yapacak bir işi olduğu sürece, onu öldürmeyeceği kesin.
طالما لديها عمل لتقوم به سيبقيها على قيد الحياة جدها فحسب

Bunu sonra hallederiz. Şimdi Yapacak bir işin var.
سنتعامل مع هذا لاحقًا، أما الآن فلديك عمل لتقوم به

Yapacak işleriniz vardır. Cesur adamların bilgeliğinize ihtiyaç duyacaklarından eminim.
لابد أنك لديك الكثير من العمل لتقوم به أنا واثقة أن الشجعان سيحتاجون لحكمتك

Çalışmıyorken ellerimiz boş kalır ve şeytan boş eller için Yapacak işler bulur.
في الوقت الذي لا نعمل فيه، تكون أيدينا فارغة، والشيطان سيعثر على عمل لتقوم به الأيدي الفارغة.

Neyse, ben... biliyorum Yapacak işlerin vardır.
علىأيحال،أنا .. أنا أعرف أنَّ لديكَ الكثير لتقوم به

Hayır, senin Yapacak işlerin var ve benim de öyle.
كلا، لديك عمل لتقوم به و أنا أيضاً

Ben de Yapacak çok önemli bir şeyin var sanıyordum.
شعرتُ بأنّ لديك شيء مهمّ لتقوم به

Eminim Yapacak işlerin vardır.
أنا متأكدة أن لديك عمل لتقوم به

yapacağın hiç bir şey yok.
انا سأكتب ما اريده لاشئ بيدك لتقوم به

Beni rahatsız etmekten başka yapacağın daha iyi bir şey yok mu?
ألديك شيء آخر لتقوم به أفضل من مضايقتي؟

Senin yapacağın bir işin var.
-كلا ، لديك عمل لتقوم به