Delia Ann, tüm bu insanların etkileyici olan Memory Matron kariyerinizi onurlandırmak için toplanması çok gurur verici olmalı. | Open Subtitles | داليا آن، يجب أن يكون هذا مكافئ جداً أَن يكون كل هؤلاء الناس هنا لتكريم سيرتك المؤثرة كمشرفة ذاكرة |
Bu cesur askerleri onurlandırmak için yeterli mi? | Open Subtitles | لكن هل هذا حقاً كافٍ لتكريم محاربونا الشجعان؟ |
Bak, Luke Walt'un anısını onurlandırmanın daha iyi bir yolu olabilir. | Open Subtitles | قد تكون هناك طريقة ألطف لتكريم ذكرى والت ما الذي تعنيه؟ |
Ama bence babamı onurlandırmanın yolu çalışmak. | Open Subtitles | لكن أحسب أن أفضل طريقة لتكريم والدي هي بالعمل |
Bütün günlerini, saplantılı bir biçimde... babanın onuruna yapacağı festivali planlamakla geçiriyor. | Open Subtitles | إنه يقضي معظم اليوم وهو مهووس بتخطيط المهرجان لتكريم أبيك |
Bütün günlerini, saplantılı bir biçimde... babanın onuruna yapacağı festivali planlamakla geçiriyor. | Open Subtitles | إنه يقضي معظم اليوم وهو مهووس بتخطيط المهرجان لتكريم أبيك |
Herneyse, bakın, bugün burada bize gönderilen bir hediyenin şerefine toplandık. | Open Subtitles | على كل حال فنحن هنا لتكريم هدية أرسلت لنا |
Bayanlar ve baylar, lütfen mezunlarımızı onurlandırmak için ayağa kalkalım. | Open Subtitles | سيداتي سادتي الرجاء الوقوف لتكريم خريجينا |
Bahse varım, Amerika'yı onurlandırmak için buradadır. | Open Subtitles | تراهن أن هذا سبب وجودها اليوم لتكريم أميركا |
Hem haklısın, bu, dedemi onurlandırmak için iyi bir yol. | Open Subtitles | وأنت محقة إنها طريقة جميلة لتكريم جدي أجل |
Ölüleri onurlandırmak için anıt olarak inşa edilmemiş miydi? | Open Subtitles | لقد بُني أساساً كنصبٍ تذكاري لتكريم الموتى |
Kocamın onurlandırmak için yapabileceğim tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت الشئ الوحيد الذي في مقدوري فعله لتكريم زوجي |
Ve sonra rahip dedi ki ölmüş olanları onurlandırmanın en güzel yolu yaşanmış olana odaklanmak ve bildiğimiz en iyi şekilde yaşamaya devam etmektir. | Open Subtitles | .. ثمّ قال القسّ .. أن أفضل طريقة لتكريم أولئك الأموات .. هو التركيز على الذكريات الجميلة |
Bir insanın hatıralarını onurlandırmanın bir çok farklı yolu vardır. | Open Subtitles | هناك العديد من الطرق المختلفة لتكريم ذكرى شخص ما |
Bu fedakârlığı onurlandırmanın tek yolu bu gemiyi durdurmak ve Ayrılıkçıların daha fazla Cumhuriyetçi yaşamı almasını engellemektir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لتكريم هذه التضحية ان نوقف هذه السفينة ونمنع الانفصاليين |
En büyük oğlunun, ölenin onuruna bir konuşma yapması gelenektir. | Open Subtitles | من العادات أن الابن الكبير يتحدث لتكريم المتوفي |
Tek gerçek tanrinin onuruna bir kadeh sarap. | Open Subtitles | كأس من النبيذ لتكريم الرب الوحيد الحقيقي |
Star City Polis Merkezi onuruna bu gece burada olmak büyük ayrıcalık. | Open Subtitles | ومن سرورنا البالغ امتياز أن أكون هنا الليلة لتكريم سيتي ستار إدارة الشرطة. |
Dubois'de Chance'in şerefine bu gece toplantı yapılıyor. | Open Subtitles | مجمع المحاربين القدامى أعلنو في ديبويز بأنهم سيقومون بإجتماع الليلة لتكريم الفقيد تشانس |
Bugün burada William Anthros'un anısına toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | اننا نجتمع هنا اليوم لتكريم ذكرى وليام انثروز. |
Babamın anma törenine gideceğime söz vermiştim. | Open Subtitles | وعدت أختي بأن اكون هناك لتكريم والدي |
Özgürlük uğruna kahramanca savaşan onurlu biri için, burada toplanmamız çok münasip düştü. | Open Subtitles | لذلك فمن المنطقى أن نجتمع الليلة لتكريم أحد من قاتلوا لأجل الحرية |
Buna karşın, yaklaşık 120.000 yıl önceki bilinen ilk ölü gömme uygulamaları muhtemelen günahkârlara mahsustu, ölüyü onurlandırma amaçlı olağan törenlerden, onlar dışlanıyordu. | TED | على نقيض ذلك، كانت أولى المدافن المعروفة قبل نحو 120 ألف سنة من الأرجح محجوزة للمتجاوزين، لاسبتعادهم عن الطقوس المعهودة المخصصة لتكريم الأموات. |
Tüm bu uygulamalar, bazıları bugün garip görünse de, ölüye saygı gösterme yollarıydı. | TED | جميع هذه الممارسات، على الرغم من أن بعضها يبدو اليوم غريباً، إلا أنها كانت طرقاً لتكريم الموتى. |