Kolay olacağını düşünmedim, ama en azından, zaman geçirmek için iyi bir yol. | Open Subtitles | أنا لم أعتقد أنه سيكون سهلأ لكن على الأقل هو وسيلة جيدة لتمرير الوقت |
Sana söyleyeyim günde 23 saat bir hücrede tıkılıysan gerçekten de zaman geçirmek için yapabileceğin tek bir şey vardır ve bileğime ihtiyacım var. | Open Subtitles | هناك في الحقيقة شيء وحيد يمكنك القيام به لتمرير الوقت و أنا أحتاج إلى معصمي حسناً , أنا متأكد أن د. |
Akıllı telefonlar icat olunmadan evvel zaman geçirmek için türlü yöntem vardı. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الطرق لتمرير الوقت قبل الهواتف الذكية تم اختراع . |
zaman geçirmek için harika bir yoldu. | Open Subtitles | ولكنها كانت طريقة جيدة لتمرير الوقت" |
Sadece zaman geçirmek için? | Open Subtitles | مُجرد طريقة لتمرير الوقت ؟ |