Bu saçmalıklarla kafanı doldurmak için çok büyümedin mi? | Open Subtitles | لقد كبرت نوعا ما لتملأ رأسك بتلك التفاهات |
Godric, formları doldurmak için suitime gel. | Open Subtitles | غودريك ، تعال إلى جناحي لتملأ الاستمارات |
Ancak yeni yaşam formları, Permiyan soykırımından geriye kalan boşlukları doldurmak için yavaş yavaş evrimleşti. | Open Subtitles | لكن أشكال حياة جديدة تطورت ببطأ لتملأ الفجوات التي خلفتها مجزرة العصر البرمي. |
Bu tür tehlikelerle karşı karşıya kalan pikalar kilerlerini doldurmak için her zaman güvenli yollar ararlar. | Open Subtitles | بمواجهتها لتلك الأخطار، فإنها تراقب دائمًا الممرّات الأأمن لتملأ مخزوناتها |
Dağlardaki karlar oluğu doldurmak için aşağıya inmiş. | Open Subtitles | وثلوج الجبال سقطت لتملأ البحيرة |
Ne bileyim, atıştırmalık, battaniye seni mutlu eden şey ne ise o bilirsin işte 'şey' boşlukları doldurmak için. | Open Subtitles | لا أدري تحصل على بعض الشيبس ، دثار أيّا ما يجعلك سعيدا تعلم "تحصل على البعض" لتملأ الفراغ |
çalışma dosyasını doldurmak için mi? | Open Subtitles | لتملأ استمارة تحقيق؟ |
- Evet, müzenizi doldurmak için. | Open Subtitles | نعم ، لتملأ متحفك |
Vahşi av canaan'a geçtikten sonraki oluşan boşluğu doldurmak için. | Open Subtitles | لتملأ الفراغ الذي شعرت به بعدما مرّت جماعة الصيد البرّي ببلدة (كاينان). |
Koltukları doldurmak için mi? | Open Subtitles | لتملأ المقاعد؟ |
- 'Kasalarını doldurmak için'. | Open Subtitles | "لتملأ عملك" |