Şimdi demiyorum. İçki içmeye, gazete almaya ya da birşey yapmaya çıktığında. | Open Subtitles | لا أقصد الآن لكن عندما يذهب إلى الخارج لتناول الشراب |
Şimdi demiyorum. İçki içmeye, gazete almaya ya da birşey yapmaya çıktığında. | Open Subtitles | لا أقصد الآن لكن عندما يذهب إلى الخارج لتناول الشراب |
Aslında, ekibim beni içki içmeye davet etti. | Open Subtitles | حسنٌ.. في الحقيقة مجموعتي دعوني للخروج لتناول الشراب. |
Genç Michael Buble ile havuz kenarında bir puro içeceğiz. | Open Subtitles | حسناً, أنا و(مايكل بوبليه) الصغير سنذهب لتناول الشراب إلى جانب المسبح, لذا.. |
Önce buluşup bir içki içelim. Respite'da. Saat altıda. | Open Subtitles | فلتقابلنا اولاً لتناول الشراب . فى الساعه السادسة فى البار |
Eğer içmek için geldiyseniz lütfen başka bir yere gider misiniz? | Open Subtitles | إذا كنت قد أتيت لتناول الشراب بأمكانك أن تجد مكان آخر |
Gidip bir şeyler içelim. Kovulmayacağıma gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | هيا، فلنذهب لتناول الشراب. تظنين حقًا أنني سأكون بخير؟ |
Midelerimizi yatıştırmak için kim tavernada içki içmeye gelmek ister? | Open Subtitles | هل مستعدون لتناول الشراب بالحانة ليساعدنا على التغلب على هذه الوجبة؟ |
O gece Paola beni arkadaşlarıyla beraber içmeye davet etti. | Open Subtitles | باولا دعتني لتناول الشراب معها واصدقائها في تلك الليلة |
Bilirsin işte, seni bir şeyler içmeye götürebilir miyim? | Open Subtitles | حسناً , تعلمين هل يمكن أن أدعوكي لتناول الشراب ؟ |
Bu gece içmeye gitmek ister misin? | Open Subtitles | لا, أتريدين الخروج لتناول الشراب الليله؟ |
Sonra Cooper'la içmeye gideceğim. | Open Subtitles | 'لأنه يجب ان أقابل كوبر لتناول الشراب معاً |
Ben'i içmeye götürmüştüm. O günlerde sadece bir milletvekiliydim. | Open Subtitles | أخذت بينيديكت لتناول الشراب كنت نائب الرئيس وقتها |
Evet, ikiniz bir şeyler içmeye gidiyordunuz. | Open Subtitles | أجل, كنتم أنتما الإثنان ذاهبان لتناول الشراب |
Genç Michael Buble ve ben havuzda biraz puro içeceğiz. | Open Subtitles | حسناً, أنا و(مايكل بوبليه) الصغير سنذهب لتناول الشراب إلى جانب المسبح, لذا.. |
Dr Fell'le birlikte bir şeyler içeceğiz. | Open Subtitles | سآخذ الدكتور (فل) لتناول الشراب أجل |
Önce buluşup bir içki içelim. Respite'da. Saat altıda. | Open Subtitles | فلتقابلنا اولاً لتناول الشراب . فى الساعه السادسة فى البار |
Ah, sadece benimle bir içki içmek ister misin diye merak ettim. | Open Subtitles | كنت أتسائل فقط اذا كنتي ترغبين بالذهاب معي لتناول الشراب |
- Ama... - Şehre gelip benimle bir şey içmek için vaktiniz olmadığından emin misiniz? | Open Subtitles | لكن هل أنتِ متأكدة بأن ليس لديكِ وقت لتناول الشراب معى ؟ |
Babam bizi bir şeyler içmek için parktaki müzik dinletisine götürecek. | Open Subtitles | ابي سياخذنا الى المتنزه لتناول الشراب و مشاهدة الحفل |
- Gel bir şeyler içelim. - Evet, hadi birer tane atalım. | Open Subtitles | ـ تفضلا لتناول الشراب ـ نعم، لنذهب |
Dışarı çıkıp bir şeyler içelim. | Open Subtitles | أريد أن أخرج معك لتناول الشراب |