O kadar heyecan içinde seni tebrik etmeye fırsatım olmadı. | Open Subtitles | أتعلمين, في خضم كل هذه الأحداث لم أجد الفرصة لتهنئتك |
Ne güzel bir konuşmaydı. Ben de tam sizi tebrik etmeye geliyordum. | Open Subtitles | كنت قادمة لتهنئتك |
Söylenecek başka bir şey yoksa, Sonya seçim sonuçlarınızdan ötürü sizi kutlamak istiyorum. | Open Subtitles | , حسناً ...(إذا لم يُوجد شيء أخر يا (سونيا فأتطلع لتهنئتك على إنتخابك |
Efendim Sumner Redstone sizi kutlamak için telefonda. Ben onu ararım. | Open Subtitles | سيدي، اتصال من (سومنر ريدستون) لتهنئتك |
Tüm hanımları temsilen biz gençler sizi tebrik ederiz. | Open Subtitles | القليل منا نحن الصغار ممثلي السيدات قدمنا لتهنئتك |
Toplantıdan bazıları seni tebrik etmek için göndermiş. | Open Subtitles | بعض الاشخاص من المجموعة ارسلوة اليكى لتهنئتك بالطفلة |
Seni tebrik etmeye geldim. | Open Subtitles | -جئتُ لتهنئتك . |
Kutlamaya geldim. sizi tebrik edeyim dedim. | Open Subtitles | جئتُ للإحتفال، أنا هنا لتهنئتك. |
sizi tebrik etmek için çağırdım sadece. | Open Subtitles | طلبت منك الحضور لتهنئتك فحسب |
Bu ne? seni tebrik etmeyi planlıyordum, ancak bu pek de güven verici değil. Beni tebrik etmek mi? | Open Subtitles | هو لا شيء ما هذا؟ لقد كنت أخطط لتهنئتك و لكن هذه ليست ثقة توحى بذلك تهنيئينى؟ |
Babam evde bir parti veriyor, seni tebrik etmek için.. | Open Subtitles | أبي يقيم حفلة في البيت.. لتهنئتك... |