Burada olmamın tek sebebi gerçekten bir fark yaratmaya çalışmaktı. | Open Subtitles | السبب الوحيد لتواجدي هنا هو مساعدتك لتحقيق التغيير الحقيقي |
Burada olmamın büyük sebeplerinden biri olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | لنفل أن هذا كان سببا كبيرا لتواجدي هنا |
Burada olmamın başka bir nedeni olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ هناك سبباً آخر لتواجدي هنا |
Burada olmak bile iyi. | Open Subtitles | كم أنا مسرورة لتواجدي هنا |
Burada olmak bir onur. | Open Subtitles | إنه لشرف ليّ لتواجدي هنا. |
Burada olmaktan mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لتواجدي هنا وحسب. |
Önemli değil, Dr. Skouras. Burada olmaktan çok mutluyum. | Open Subtitles | الأمر على ما يرام (د.سكوراس) أنا فقط سعيدة لتواجدي هنا |
burada olduğum için özür dilerim. Herhalde misafirler buraya giremiyordur. | Open Subtitles | أنا آسفة حقاً , لتواجدي هنا , من الواضح أن هذا تجاوز لحدود الضيوف |
Anında işe almış. burada olduğum için mutluyum. | Open Subtitles | ـ إنه يوظف بالفور ـ أنا فقط سعيد لتواجدي هنا |
Burada olmamın tek sebebi bu. | Open Subtitles | هذا هو السبب الوحيد لتواجدي هنا |
Teşekkürler Brooke. Burada olmak güzel. | Open Subtitles | (شكراً، (بروك سعيد لتواجدي هنا |
Burada olmaktan ötürü, çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسرور لتواجدي هنا. |
Burada olmaktan çok mutluyum. | Open Subtitles | أكرر أنني متحمس لتواجدي هنا |
Tüm gün kızgın insanları sakinleştirmeye çalıştığım eski işimden sonra burada olduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | بعد وظيفتي الأخيرة بينما كنت أحاول تهدئة الأفراد الغاضبة اليوم بأكمله فقط سعيدة لتواجدي هنا |
Bugün burada olduğum için çok, çok mutluyum, akrabalarımı temsil ettiğim için ve doğuştan gelen bir yetenekle insan dışı sesler çıkarmak dışında bir kariyer yapmayı hayal etmediğim için. | TED | أنا متحمس جدا لتواجدي هنا اليوم، ممثلا أهلي وكل من لم يستطع أن يجعل من قدرته الفطرية في إحداث أصوات غير بشرية، مسيرة مهنية ناجحة |