| Bunlar en yeni modellerimiz. Paris'ten yeni geldi. | Open Subtitles | هذه بعض بضائعنا الاخيرة وصلت لتوها من باريس |
| Paris'ten yeni döndü. | Open Subtitles | لا تدعي (إنيد) تضايقك (جاءت لتوها من (باريس |
| - Arazide mi? Evet, çünkü ipek duvar kağıtları Roma'dan yeni geldi ve annem dışarıya özen gösterir. | Open Subtitles | نعم،ـ لإن جدران الحائط الحريرية وصلت لتوها من روما، وامي مهووسه |
| Rahmetli babası burada bahçeye bakardı. Avrupa'dan yeni döndü. | Open Subtitles | كان والدها البستانى عادت لتوها من أوربا |
| Türünün tek örneği, Napoli'den yeni geldi. | Open Subtitles | انها فريده من نوعها وصلت لتوها من نابولي |
| Bu böğürtlenler şimdi yeşiller, çünkü onları asmalarından daha yeni topladık. | Open Subtitles | هذا التوت أخضر الآن لأنّها مقطوفة لتوها من الكرمة |
| Doğru, ama onunla son konuştuğum da Monako'da tanıştığı bir kont ile Fransız Rivierası'ndan yeni dönüyordu. | Open Subtitles | صحيح, لكن اخر مرة تحدثت اليها كانت قد عادت لتوها من الريفيرا الفرنسية بصحبة كونت قابلته فى موناكو |
| Hayır, Buenos Aires'ten yeni dönmüş. | Open Subtitles | كلا، لقد عادت لتوها من (بوينس آيرس) |
| Ama kız Michigan'dan yeni gelmişti. | Open Subtitles | لكنها انتقلت لتوها من ميشيغان |
| Ya da Afrika'dan yeni döndü, Kathy Teyze. | Open Subtitles | أو... عادت لتوها من أفريقيا، عمة (كاثي). |
| Bu General Meade'den yeni geldi. | Open Subtitles | وصلت هذه لتوها من العميد ميد |
| Körfez'den yeni döndü. | Open Subtitles | لقد عادت لتوها من الخليج |
| beni barınaktan daha yeni aldı ve oraya geri gidersem benim için hayatın sonu demektir. | Open Subtitles | لقد أخرجتني لتوها من الملجأ وإنعُدتهناك.. الوراء سيكون نهاية حياتي. |
| daha yeni Orlando tatilinden döndü. | Open Subtitles | لقد عادت لتوها من العطلة في اورلاندو ... |
| - Man Adası'ndan yeni geldi. | Open Subtitles | - لقد اتت لتوها من عند رجل ما |