İki arkadaşıyla beraber bir foku daha yeni üç parçaya ayırmıştı. | TED | انتهى لتوه من تمزيق فقمة إلى 3 أجزاء مع صديقين. |
Pat Kingsley eve Pasifikten daha yeni geldi. Yani? | Open Subtitles | حسناً , بات مينجسلى قد عاد لتوه . من المُحيط الهادى |
Bartolome İlâhiyatı daha yeni bitirdi, kılıç nedir bilmez bile! | Open Subtitles | ، لقد خرج لتوه من معهد اللاهوت إنه يستخدم السيف بالكاد |
Büyük bir balık Amerika'dan yeni döndü. | Open Subtitles | احد اللصوص الكبار عاد لتوه من الولايات المتحدة. |
Bana San Francisco'dan yeni taşındığını söyledi ve yeni bir iş arıyordu. | Open Subtitles | أخبرني أنّه انتقل لتوه من سان فرانسيسكو |
İşte geliyor, Toretto'nun garajından yeni çıkmış. | Open Subtitles | حسنا، لقد وصل لتوه من سيارة توريتو المعدلة |
Bak daha yeni hapisten çıktı. Ona bir plan yapmalıyız. | Open Subtitles | لقد خرج وورم لتوه من السجن اتركه يخطط للأمر |
Ben de daha yeni teşrif eden bu talihsiz kaderime meydan okuyayım. | Open Subtitles | وساتحدى قدري التعيس الذي وصل لتوه من العدم |
- Şansa bak ki, daha yeni birkaç gün önce Kabil'den yurda dönmüş. | Open Subtitles | حسنا,من حسن الحظ لقد عاد لتوه من كابل منذ كده أيام |
Çünkü insanlar Watergate skandalını ve Vietnam'ı daha yeni atlattı. | Open Subtitles | لأن الشعب قد تعافى لتوه من فضيحة "ووترغيت" و "فيتنام" ، اتفقنا ؟ |
Giysilerine bakılırsa savaştan daha yeni gelmiş gibi. | Open Subtitles | توحي ملابسه انه عاد لتوه من معركة |
daha yeni hastaneden çıktı. | Open Subtitles | لقد خرج لتوه من المشفى |
Balayından daha yeni döndü. | Open Subtitles | لقد عاد لتوه من شهر العسل |
Yolculuktan daha yeni geldi Bridget. | Open Subtitles | حصل لتوه من رحلة، بريدجيت. |
- Şey, Italya'dan daha yeni döndü ya. | Open Subtitles | - حسنا، وصل لتوه من إيطاليا |
Hapishaneden daha yeni çıktı. | Open Subtitles | لقد خرج لتوه من (البين) "مركز شرطة |
Tokyo'dan daha yeni geldi. | Open Subtitles | ووصل لتوه من (طوكيو) |
Lewisburg'dan yeni çıktı. | Open Subtitles | لقد خرج لتوه من السجن |
Deniz Kuvvetlerinden. Afganistan'dan yeni dönmüş, birkaç haftadır buradaymış. | Open Subtitles | قوات البحرية، عاد لتوه من (أفغانستان)، هنا منذ بضعة أسابيع |
Afganistan'dan yeni dönmüş. | Open Subtitles | لقد عاد لتوه من أفغانستان |
Akıl hastanesinden yeni çıkmış bir adam aşırı dozda ilaç vermeye sonra da kafana metal parçası takıp seni çıplak şekilde paslı bir su tankına yatırmak istiyor. | Open Subtitles | الرجل الذي خرج لتوه من المصح يريد أن يصنع حفرة في رقبتك ويضع فيها بعض المعادن ويريد وضعك عارية في حوض ماء صدئ |
Rahat bırak biraz. 8 yıldır içerdeymiş, yeni çıkmış. | Open Subtitles | اعطه فرصه, كان بالسجن ثمان سنوات , خرج لتوه من السجن |