Ne var biliyor musun, eğer gelinliği sana söylediğim zaman alsaydın, düzeltmek için vaktimiz olabilirdi. | Open Subtitles | الموافقة، تَعْرفُ، إذا أنت سَيكونُ عِنْدَكَ إلتقطَ اللباسُ عندما سَألتُ، نحن سَيكونُ عِنْدَنا وقتُ لتَثبيت هذا. |
Bu durumu düzeltmek için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ أيّ شئُ لتَثبيت هذا لَك. |
Bunu düzeltmek için tek bir yol görüyorum. | Open Subtitles | أَرى فقط طريقَ واحد تَركَ لتَثبيت هذا. |
Kemiği düzeltmek için burundan ve ufak bir küçültme için çenemden. | Open Subtitles | أنفي لتَصحيح إنحرفَ حاجزاً... وفكّي لتَثبيت إهانة |
Şimdi, bu durumu düzeltmek için senin yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | وأنا أَحتاجُ كَ ساعدْ لتَثبيت هذا. |
Onları düzeltmek için uygulanan jinekomasti çok acı vericidir. | Open Subtitles | إجراء gynecomastia تَحتاجُ لتَثبيت أولئك... مؤلمُ جداً. |