Ve torunum Chris Pewterschmidt servetinin tek varisidir. | Open Subtitles | وأسمي حفيدي كريس الوريث لثروة بيتيرشميديت |
Aslında milyonlar değerindeki gayrimenkul servetinin tek mirasçısıydı. | Open Subtitles | في الواقع كان الوريث الوحيد لثروة عقارات و أراض |
Kendisi, o ilacın servetinin varisidir. | Open Subtitles | إنها مثل الوريثة لثروة الأكس لاكس |
O Oh Henry'nin mirasçısı! Çikolata zengini. Yapamam. | Open Subtitles | إنها الوريثة لثروة لوح الشوكولاتة "أُوه هنري" |
Ve ayrıca Oh Henry'nin mirasçısı! Çikolata zengini. | Open Subtitles | وهي الوريثة لثروة لوح الشوكولاتة "أُوه هنري" |
Sör Hugo'nun gayri meşru çocuğu, Baskerville mirasının diğer ortağı. | Open Subtitles | "إنه نسل غير شرعى لسير " هوجو "إنه التالى لثروة " باسكيرفيلز |
Huntington Hartford AP servetinin mirasçısı. | Open Subtitles | هنتنغتون هارتفورد A P هو الوريث لثروة |
McDougal servetinin varisiyim. | Open Subtitles | انا الوريثه لثروة ماكدوغال |
Vermont servetinin mirasçısı ve New York Üniversitesinde 1. sınıf öğrencisi. | Open Subtitles | {\pos(192,205)}"وريثة لثروة "فرموث {\pos(192,205)}وطالبة في السنة الأولى بجامعة "نيويروك" |
Addison servetinin mirasçısı öldürülüyor. Dava esnasında da jüri üyesi ölüyor. | Open Subtitles | وريثة لثروة (أديسون) قتلت، وأثناء المحاكمة قتل أحد أعضاء هيئة المحلفين كذلك |
Waters servetinin tek varisi ortada ortalama yüzlerce milyon dolar servet vardı ama kendisi gizemli bir şekilde 17 yıl önce bu ay ortadan kayboldu. | Open Subtitles | الوريثةُ الوحيدةُ لثروة (ووتر) والّتي تقدَّرُ بالمئات الملايين من الدولارات إختفت وبشكلٍ غامض منذ 17 سنة حتى هذا الشهر |
Şimdi de izninizle sizlere Vanderbilt servetinin varisini takdim edeyim. | Open Subtitles | والآن,أسمحوا لي,أن أقدم الوريثة لثروة(فاندربيت) |
Bir tekstil servetinin varisi. | Open Subtitles | أنه وريث لثروة النسيج |
Ridley Sakızları'nın sözcüsü, Ridley servetinin 2 yaşındaki varisi Kevin Ridley'in, Mutantlar tarafından kaçırıldığını açıkladı. | Open Subtitles | قاموا بخطف (كيفين ريدلي) البالغ... من العمر عامان والوريث لثروة عائلة (ريدلي). |
Oh Henry'nin mirasçısı olduğunu söyledim! Çikolata zengini. | Open Subtitles | لقد قلت إنها الوريثة لثروة لوح الشوكولاتة "أُوه هنري" |
Brice Catledge, Caroline'nin kardeşi, aile mirasının varisi, kendini onunla bir sevdada düşlüyor. | Open Subtitles | (برايس كاتليدج) شقيقُ (كارولين) الوريثُ لثروة العائلة موهمٌ نفسهُ بحبِها |