Başkan karşıtı hizip olarak biz üçümüz cemiyeti çekip çevireceğiz. | Open Subtitles | إذًا آن الأوان لثلاثتنا المناهضين لشيخ الصيادين بأن نترك الاتّحاد. |
Her neyse, şimdi öğrendiğime göre belki de üçümüz kahvaltı edebiliriz. | Open Subtitles | أياً يكن , الآن بما أنني أعلم ربما يمكن لثلاثتنا الذهاب للغداء ؟ |
Bu hücre üçümüz için yeteri kadar büyük görünmüyor. | Open Subtitles | يبدوا ان هذه الزنزانة ليست كافية لثلاثتنا |
üçümüzün, yargıcın ofisinin dışında sayfa 5' i ararken çekilmiş bir fotoğrafımız var. | Open Subtitles | ثمة صورة لثلاثتنا خارج مكتب الطبيب الشرعي نبحث عن الصفحة 5 |
Anlaşma şu; Lorraine, evi üçümüze bıraktı. | Open Subtitles | الصفقة هى الاتى أن لورين تركت المنزل لثلاثتنا. |
Kiliseye vardığımızda üçümüz bir fotoğraf çektirelim. | Open Subtitles | لما لا نجعل المصور يلتقط صورة لثلاثتنا عندما نصل إلى الكنيسة |
üçümüz yan yana görülemeyeceğimizden o dairede buluştuk. | Open Subtitles | حسناً، لا يُمكن لثلاثتنا أن نُشاهد معاً، لذا فإننا إجتمعنا في الشقة. |
Başka hangi zaman üçümüz oturup muhabbet edebilirdik? | Open Subtitles | متى سنحت الفرصة لثلاثتنا أن نتبادل أطراف الحديث هنا؟ |
Ben... üçümüz birlikte... yani... bir yere, sinemaya filan gidelim istiyorum. | Open Subtitles | انا اريد لثلاثتنا ان نذهب لمكان ما |
üçümüz mü? Bunun Carlos'a faydası ne? | Open Subtitles | لثلاثتنا ، وكيف سيفيد هذا "كارلوس" بالضبط ؟ |
- üçümüz birlikte karaoke yapalım. | Open Subtitles | يمكن لثلاثتنا القيام بعدد منها معا |
Galiba son seçenek üçümüz içinde en iyisi. | Open Subtitles | أظن الخيار الثاني أفضل لثلاثتنا |
Yeni bir sey yapalim diye düsündüm üçümüzün evin içinde kamp yapmasi gibi. | Open Subtitles | ظننتُ اننا سوف نقوم بشيئ جديد مثل حفلة داخلية فقط لثلاثتنا |
Belki üçümüzün orada bir İtalyan restoranı açmasının zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | حسنا يمكن لثلاثتنا افتتاح مطعم ايطالي هناك |
üçümüzün birlikte çekildiği ilk fotoğraf. | Open Subtitles | هذه أول صورة تم إلتقاطها لثلاثتنا معاً |
Anlaşma şu; Lorraine, evi üçümüze bıraktı. | Open Subtitles | إن الصفقة هي أن لورين تركت المنزل لثلاثتنا |
Eminim mangalda üçümüze de yetecek kadar et var. | Open Subtitles | لماذا لا تبقين ؟ أَنا متأكّدُه أن هناك لحم مُفَحَّم كافي على الشوايةِ لثلاثتنا |
Arkadaşımın uçağını ödünç alabilecek kadar da şanslıyım. Tam üçümüze yetecek büyüklükte ben de iyi bir pilotum. | Open Subtitles | حظي جيد لأن الطائرة كبيرة بما يكفي لثلاثتنا و أنا طيار جيد |
Demek ki üçümüz için daha fazla para olacak. | Open Subtitles | هذا يعني المزيد من المال لثلاثتنا |
üçümüz için de bu işin sonunu kötü bitirtme. | Open Subtitles | لا تجعل الامر ينتهي بصورة سيئة لثلاثتنا |
Bu iş Üçümüzle başladı. O noktaya dönmemizin vakti geldi. | Open Subtitles | هذا الأمر بدأ مع ثلاثتنا، وإنّه أوان عودته لثلاثتنا. |