"لجعل هذه" - Traduction Arabe en Turc

• bu
• için

Bizim görüşümüz İfade Özgürlüğü gerekçesi ile... bu belgelerin halka açık olmasıdır.
حجتنا لجعل هذه الوثائق علنية تقعُ بشكل أساسي على أرضيّة التعديلات الاولية.

Son olarak, bu şeylerin gerçekten işlevsel olmaları, büyük işler yapmaları için bir çoğunun birlikte çalışmasını istiyoruz.
وأخيرا، لجعل هذه الأمور تعمل، نريد الكثير من هذه الروبوتات العمل معا من أجل عمل مهام أكبر.

bu transitin özerk araçlar olması da beni memnun ediyor belki bununla ilgili daha sonra konuşurum.
أنا سعيد لجعل هذه المركبات ذاتية القيادة، ولكن ربما سيكون لدي فرصة للحديث عن ذلك لاحقًا.

bazılarımız, bu yolculukları mümkün kılabilmek için yeni fikirler ve sistemler geliştirmeye emeklerini harcadılar.
ولأنه لمئات السنين، كرس بعضنا جهوده لتطوير المفاهيم والأنظمة اللازمة لجعل هذه الرحلات ممكنة.

Anma törenine teşrifiniz için Darling ailesi adına teşekkür etmek istemiştim.
أردت شكرك فقط نيابة عن عائلة الدارلينغ.. لجعل هذه المشاركة ممكنة.

bu mikropları yaşatmaya yetiyor.
هذا كل ما يتطلبه الأمر لجعل هذه الميكروبات تعيش.

bu güçle yaşamı hür ve güzel yapın.
القوّة لخلق السعادة عندكم القوّة لجعل هذه الحياة حرة وجميلة

bu hariç başka bir şey kullanmadan... deliğe uydurmanın bir... yolunu bulmamız lazım.
لابد أن نصل إلى طريقة لجعل هذه تدخل في ثقب تلك

bu sorunu yok etmeniz için size 10.000 dolar vermeye hazırım.
أنا مستعد لدفع 10 لجعل هذه المشكلة تنتهي

bu işi somut hale getirmek için bahsettiğimiz fabrikaların ürünlerini satın aldık.
هذه كلها من الحملات المختلفة. لجعل هذه المادة ملموسة بقدر الإمكان

bu akşam her şeyi daha eğlenceli ve gerçekçi yapmak adına galiba sana Markiz diye hitap edeceğim.
حسناً ,لجعل هذه الأمسية أكثر متعة أظنني سأسميك بــ المركيزة

bu olayların olması için yapabileceğimiz bir şey var mı?
هل يوجد شيء يمكننا أن نقوم بفعله لجعل هذه الأشياء تحدث

bu boruların güzel görünmesi için gereken ödemeyi nasıl yaptım sanıyorsunuz? Bir düşünün bakalım!
كيف تظن أنني دفعت لجعل هذه الأنابيب أنيقة النظر هكذ؟

Buradan bu silahları asla çıkaramayız.
لن نكون قادرون لجعل هذه الأسلحة خارجاً من هنا

O soruşturmadan bir an olsun vazgeçmedik, tıpkı bu şehri yeniden güvenli ve canlı yapma hedeflerimizden bir an bile vazgeçmediğimiz gibi.
لم نتوان عن دعم هذا التحقيق وسنواصل محاولتنا لجعل هذه المدينة آمنة ونابضة بالحياة مجددا

bu geceyi özel kılmak için çok zaman ve çaba harcadım.
كرّست وقتاً وجهداً كبيرين لجعل هذه الليلة مميزة

Federallerin, ihtiyaçları olduğunda bu gibi şeyleri aniden bulma kabiliyetine sahiptir.
الفدراليون لديها طريقة لجعل هذه الاشياء تطفو على السطح عندما يكونون في حاجة إليها