Beni bölge sınırına kadar götür. Tek istediğim bu. Hayatta olmaz. | Open Subtitles | فقط صلني اقرب ما يمكن لحدود المقاطعة هذا كل ما أطلب |
Sanırım çocuklara seni kasaba sınırına kadar götürüp atmalarını söyleyeceğim. | Open Subtitles | أعتقد أن رجالي سيصطحبونك لحدود المقاطعة ويلقون بك خارجها |
Şehir sınırına kadar bize eşlik etmeye mi geldiniz memur bey? | Open Subtitles | أنت هنا لمرافقتنا لحدود المدينه أيها الضابط؟ |
Hala sizin soruşturmanız, ancak o suçlular eyalet sınırlarını geçtikleri anda, bu federal bir konu olacak. | Open Subtitles | إنه يظل في قيد تحقيقك لكن في حالة تعدى هؤلاء المجرمين الخطوط لحدود الولايات ستكون في قيد ال فدراليون |
Biz bedeli şerefimizin sınırlarını korumak için öderiz, başka bir şey için değil. | Open Subtitles | و نحن مستعدون لدفع ثمن يأخذنا لحدود الكرامة ليس أبعد من ذلك |
Ama bence o Tibet sınırı hesaplamalarında yanılıyorsun. | Open Subtitles | ولكنى أعتقد أنك مخطأ بشأن حساباتك لحدود التبت. |
Hazirandaki Normandiya Çıkarması'ndan bu yana Amerikan ve Müttefik kuvvetleri savaşa savaşa Kuzey Avrupa'ya ulaşmış ve Almanlar'ı kendi sınırları içine çekilmeye zorlamışlardı. | Open Subtitles | بعد الإنزال في منطقة النورمادي في يونيو الأمريكان و قوات التحالف قد شقوا طريقهم ناحية أوروبا الشمالية و دفعوا العدو الألماني لحدود بلدهم |
Şehrin sınırlarına kadar gittim ama her seferinde buraya geri geldim. İçimdekiler hızla çekilirmiş gibi. | Open Subtitles | كُلَّ مَرَّةٍ أصل لحدود المدينة إستمر بالعَودة هنا كأن داخلي يُصبحُ مَسْحُوبا |
Tabii eğer yeteneklerinin sınırına ulaşıp zamanının dolduğuna inanmadıysa. | Open Subtitles | ما لم قد وصل لحدود قدراته ونفد الوقت منه |
Arama sınırına ulaşıldı ve bu bağlantı sonlandırıldı. | Open Subtitles | لقد وصلتم لحدود مكالمتكم و قد تم إنهاء هذا الاتصال |
Şimdi, hesap makinelerimizin sınırına ulaştığımız için -- ne oldu? Sizinki daha üstünü -- | TED | إذاً، طالما وصلنا لحدود آلاتنا الحاسبة -- ما هذا؟ هل تستطيع ذلك آلاتك؟ |
Eyalet sınırına kadar götürür. | Open Subtitles | مما يؤمّن لنا الوصول لحدود الولاية |
Bulutun sınırına beş dakika var. | Open Subtitles | خمسة دقائق للوصول لحدود السحابة |
Neyse, eyalet sınırına kadar götürmem gerek adamı. | Open Subtitles | على أي حال، عليّ أخذه فقط لحدود الولاية -لذا سأعود للمنزل بحلول الظلام |
- Büyülerimin sınırına geldim. | Open Subtitles | -لقد وصلتَ لحدود قدرتي السحرية . |
Sakat bırakma, mahrumiyet, hepsi gücümüzün sınırlarını zorlamak adına yapılıyor. | Open Subtitles | التشويه والحرمان، كل هذا في سبيل إختبار لحدود قدراتنا. |
O kelimeyi ne anlamda kullandığımı çözdüysek ne sana, ne de ülkenin sınırlarını koruyan sisteme saygısızlık etmeden içeceklerimi alıp gidiyorum. | Open Subtitles | ولهذامنالواضحأننيأستخدم، ألفاظ بذيئة... ليسلأُهينك، أو لأُهين زيـّك الرسمي... كحارس لحدود بلادك... |
Bir hayat kadınıyla paylaşabileceklerimin de bir sınırı var. | Open Subtitles | و هناك لحدود لما يمكن أن أشاركه مع عاهرة. |
- Kamerun sınırı 60 km uzakta. | Open Subtitles | - هناك 40 ميلاً لحدود الكاميرون تعتبر بعيده ! |
Galiba yeteneklerinizin sınırı buraya kadarmış Bay Strange. | Open Subtitles | رُبما نحنُ وصلنا لحدود أمكانياتكَ سيد (سترانيج). |
Çocuklar sınırları gerekir. | Open Subtitles | يحتاج الأطفال لحدود. |
Şimdi kaçmaya çalışırsan şehrin sınırlarına ulaşmadan yakalanırsın. | Open Subtitles | إن حاولت الهروب سيقَبضون عليك قبل أن تصِل لحدود المدينة |