O 100 bin doları yakmak zorunda kalınca, intihar edecekti. | Open Subtitles | كان مستعدا لقتل نفسه بعدما إضطر لحرق تلك المئة ألف |
Ram ve Rajadiler heykeli yakmak için sabırsızlanıyorlar, Bhavani kardeş. | Open Subtitles | رام ومعه الراجاديون .. متشوقين جدا لحرق التمثال يا بهفاني |
Cesetleri yakmak için hevesliyse, neden güneş batımını bekliyoruz? | Open Subtitles | إن كان متلهفاً هكذا لحرق الجثث فلمَ سننتظر حتى المغيب؟ |
Kitap yakmaya hayır. Mısır Enstitüsü yandı 17 Aralık'ta, kocaman kültürel bir kayıp. | TED | لا لحرق الكتب. المعهد المصري تم حرقه في ال17 من ديسمبر، وكانت خسارة ثقافية فادحه. |
Taktığınız talihsiz şapkayı yakma fırsatını size tanıyabilir. | Open Subtitles | لربما حصلتي على فرصة لحرق قبعتك المشؤومة |
Küçülen bulut gitgide daha hızlı döner ve ısınır ve nihayetinde özündeki hidrojeni yakacak kadar sıcak hale gelir. | TED | وتدور الغيمة المتضائلة الحجم بسرعة متزايدة، وترتفع نسبة الحرارة فيها، حتى تُصبح حارةً بما يكفي لحرق الهديروجين في نواتها. |
Birileri bu rezilliği durdurmadığı sürece limandan başlayarak Batı Nehrini komple yakmayı planlıyorlar. | Open Subtitles | وهم يخططون لحرق غرب نهر على الأرض... بدءا من رصيف والانتقال إلى الداخل إلا إذا... يختار شخص ما هذا الخط الفاسد. |
O da onu tutup binasını yaktırdı ve sigorta parasını aldı. | Open Subtitles | الذي استأجرته لحرق بنايته. وجمع أموال التأمين. |
Korkarım ki, her şeyi yakıp kül etmeye muktedirim. | Open Subtitles | أخشى بأنني سأكون على مقدرة لحرق كل شيء عن بكرة أبيه. |
Kurallarına uymayan insanları diri diri yakmak için bunları kullanıyorlar... | Open Subtitles | يستخدمون هذه لحرق الناس الذين ليسوا تحت حكمهم وهم على قيد الحياة. |
Yani arabayı yakmak için herhangi bir sebep yok, değil mi? | Open Subtitles | لذا لن يكون هناك سبب لحرق السيارة، صحيح؟ |
Millet hâlâ bana ekinlerini yakmak için gelmiş bir kuzeyli gözüyle bakıyor. | Open Subtitles | ما يزال ينظر لي الناس مثل جنوبي همجي قادم لحرق محاصيلهم |
Bu yükseklikte hiç ağaç yoktur ve bu yüzden ölülerini yakmak için odun da bulamazlar. | Open Subtitles | ، وعند هذا الارتفاع لا تنمو الاشجار لِذا ليس هناك خشب لحرق جُثث الموتى |
Kalori yakmak için güzel bir yöntem derdim. | Open Subtitles | كنت أعتبرها أفضل طريقة لحرق السعرات الحرارية |
Cesetleri yakmak için gerekli eşyalara ve kimsenin fark etmeyeceği bir yere ihtiyacı var. | Open Subtitles | اللازمة لحرق جثة انسان و مكان ليقوم بذلك دون ان يلاحظه احد |
Bu klasik bir bar kavgası ya da delinin tekinin benzinle kendini yakmaya çalışması değildi. | Open Subtitles | إنه ليس شجار في حانة أو شخص يزحف مع غاز في محاولة لحرق شخص ما |
Duvarı koruyan adamlar da sana baktıkları zaman bir kurtarıcı görmeyecekler. Şehirlerini yakmaya gelen bir yabancı görecekler. | Open Subtitles | والرجال الذين يحمونها لن يرو محررين بل غرباء أتوا لحرق مدينتهم |
Madeline, dikkat dağıtmak için evini yakma ...planımızdan pek memnun değil. | Open Subtitles | مـآدلين ليست سعيده بخطتنـآ لحرق منزلها كـ الهآء |
Mo Tze, Konfiçyüs ve diğer filozofların çalışmaları Dünya'nın ilk kitap yakma eyleminde yok edildi. | Open Subtitles | أعمال مو تزو وكونفوشيوس وفلاسفة أخرين تم القضاء عليها في أول حدث عالمي لحرق الكتب |
Ev yapımı tümleşik halkalar yapmak için yarı iletken seramik tabakalarımı yakacak bir yere ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كنت أريد مكانا لحرق المواد الخام لشبه موصل خزفي لأجل الدوائر المتكاملة منزلية الصنع |
İyi dinle Beth. Papa yakmayı Hardwick düzenledi. | Open Subtitles | أستمعِ الى بقرب,( بيث), هاردويك وصل لحرق الكاثوليك, حذرِ أمكِ |
Size masum bir çocuğu yaktırdı. | Open Subtitles | لحرق طفلة بريئة. |
Bütün fabrikayı yakıp kül edeceğiz. | Open Subtitles | أريد ما يكفي لحرق كل ما يوجد في ذلك المصنع. |
Spoiler alarmı. Bunu daha önce izlemiştim. | Open Subtitles | تنبيه لحرق الأحداث، لقد شاهدت هذا من قبل هنا، |