Önce Onlar için birini öldürüyor, sonra da iş için cinayeti çözmesi bekleniyor. | Open Subtitles | , إنه يقتل شخصاً ما لحسابهم ثمّ يتمّ تعيينه هو للتحقيق في الجريمة |
İlginçtir ki, Onlar için çalıştığı bilgisini sızdıran Almanlardı. | Open Subtitles | ومن الغريب أن أقول أن الألمانيين هم سربوا أنّها كانت تعمل لحسابهم. |
Lanet olası odanın içinde Onlar için çalışan biri olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | وهذا لا يعني أنهم لديهم من يعمل لحسابهم داخل الغرفة اللعينة |
Bir adam başka bir iş bulana kadar şimdiki işinden ayrılmaz ve tekrar serbest çalışan olmak istemiyorum. | Open Subtitles | الشاب لا يستقيل من عمل إلا إذا وجد أخر ولا أريد أن أعود كمن يعملون لحسابهم الخاص |
Bunu öldüren adamlar, onlarla çalışmam için zorluyorlar ve eğer sen yollarına çıkarsan, eğer beni istedikleri şeylerden alıkoyarsan sana bu olur, bana bu olur. | Open Subtitles | من قتلو من تراهم بالصورة يجعلونني اعمل لحسابهم ولو تدخلت وحاولت منعي من فعل مايريدونه هذا مصيرك |
- Bir bira daha. - Onlar için çalışıyor olmalı. | Open Subtitles | أريد بيرة أخرى - لابد وأنه يعمل لحسابهم - |
Artık Onlar için çalışmadığını nereden bileceğim? | Open Subtitles | كيف لي معرفة إنّكَ لا تعمل لحسابهم الآن ؟ |
Polis olduğum için hedefleri haline gelmedim. Hedefleri haline geldim çünkü Onlar için çalışmayı bıraktım. | Open Subtitles | لأنّي لست في مرمى نيرانهم لكوني شرطيًّا، بل لتركي العمل لحسابهم. |
Onlar için uyuşturucu satmamı istediler. | Open Subtitles | - -"سيد "نايلز أرادوا منّي أن أبيع المخدرات لحسابهم. |
Zamanımın büyük bölümü Londra'da Onlar için çalışmakla geçti. | Open Subtitles | معظم أوقات عملي لحسابهم قضيتها في لندن. |
Onlar için çalışmayacağız, yalnızca onlarla çalışacağız. | Open Subtitles | نحن لن نبدأ بالعمل لحسابهم بل معهم |
Anlıyorum. Beni, Onlar için inceliyorsun. | Open Subtitles | أوه، إذن،فهمت، أنتَ تُحقق معيّ لحسابهم. |
Hayır, Gary, ben Onlar için çalışmıyorum onlar benim için çalışıyor. | Open Subtitles | لا، "غاري" لا أعمل لحسابهم هم الذين يعملون لصالحي |
Artık Onlar için çalışıyoruz. | Open Subtitles | هؤلاء هم مَن نَعمل لحسابهم الآن |
Onlar için sitodiplosis mosellana üretmemiz için irtibata geçtiler sadece. | Open Subtitles | لقد تعاقدوا معنا للتو.. لتربية ذباب "سيتوديبلوسيس موسلانا" لحسابهم. |
- Nasıl hala Onlar için çalışabiliyorsun? - Senin peşinden gelmemi mi bekliyordun? | Open Subtitles | ــ كيف تستمرين بالعمل لحسابهم ــ وهل كنتُ تنتظر منى أن أجرى خلفك ! |
Ayrı ajanslara çalışmışlar ama iki ay kadar önce serbest yazar olmuşlar. | Open Subtitles | كانوا يعملون لوكالات منفصلة و لكن بدأو يعملون لحسابهم الخاص منذ نحو شهرين. |
Harold Martin, serbest çalışan bir yazılım mühendisi. | Open Subtitles | هارولد مارتن، مهندس البرمجيات لحسابهم الخاص. |
Ama şunu bilmiyordu ki onlarla çalışmamı istediler. | Open Subtitles | ولم يعلم إلّا قليلًا، إذ ودّوا أن أعمل لحسابهم عوض ذلك. |
onlarla birlikte çalisiyorsun, degil mi? | Open Subtitles | أنتِ تعلمين لحسابهم أليس كذلك؟ |
Bunlar ülkeleri için değil, kendileri için çalışıyor. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص يعملون لحسابهم الشخصي |