-Boşandığı için mi? | Open Subtitles | لقد حصل على الطلاق ، وهو في مأزق مع والدتي. لحصوله على الطلاق؟ |
Bu çocuklardan biri sizin gibi bir Büyük Ağabeyi olduğu için sevinecek. | Open Subtitles | أي من هؤلاء الأطفال سيشعر بالفخر لحصوله على أخ كبير مثلك |
Kardeşin Amy'ye sahip olduğu için çok şanslıydı. O çok destekleyicidir. | Open Subtitles | كان شقيقك محظوظاً جداً لحصوله على آيمي إنها مساندة جداً |
Bir oğula sahip oldu diye tebrik mi edeceksin, ya da oğlu için yaş günü partisi mi yapsak diyeceksin? | Open Subtitles | هل تهنئه لحصوله على طفل أم تقول له ان نقيم حفل عيد ميلاد لإبنه؟ |
İstediğini almasını sağladığımız için bana ve şova teşekkür etti. | Open Subtitles | أراد أن يشكرني لحصوله على ما اراده. ويشكر البرنامج. |
Yine de vaktinde bir nakil bulabildiği için şanslı. | Open Subtitles | إلّا أنه كان محظوظًا لحصوله على متبرّع في الوقت المناسب |
O sadece sonrası için önemli bir şeye sahip olduğu için mutlu, başka bir şey değil. | Open Subtitles | إنّه مسرور لحصوله على غرض بهذه القيمة مقابل ثمن بخس |
Gerekli tedaviyi alabilmesi için yetecek kadar. | Open Subtitles | بما يكفي لحصوله على العلاج الطبي المناسب |
Onu onaylayan bir babası olduğu için mutluydu sadece. | Open Subtitles | "لقد كان سعيدًا لحصوله على والد سعيدًا به" |
En sonunda birilerine anlatabildiği için rahatlamıştır. | Open Subtitles | ربما ارتاح أخيرًا لحصوله علي مشاهدين |
Böyle korumacı bir öğrencisi olduğu için çok şanslı. | Open Subtitles | إنه محظوظ لحصوله على طالبه تحميه |
Bir yardımcısı daha olduğu için memnundu. | Open Subtitles | لقد كان سعيد لحصوله على عامل آخر |
Benim sabırsızlıkla beklediğim konuda da başarın için dua edeceğim. | Open Subtitles | سموك الذي نفذ صبرنا لحصوله |
Bir karısı olduğu için mi? | Open Subtitles | لحصوله على زوجة؟ |
Küçük bir kıza sahip olmak onu daha erdemli gösteriyordu. | Open Subtitles | لقد جعله يبدو مفيداً اكثر لحصوله على فتاة صغيرة |