"لحظة في" - Traduction Arabe en Turc

    • bir an
        
    • anını
        
    • dakikada çıkan
        
    • anı
        
    Bir kadının hayatında artık hayallerle yaşayamayacağı bir an gelir. Open Subtitles تأتي لحظة في حياة المرأة تكف فيها عن الإيمان بالأحلام
    Gerçekten bir doğum anı vardı-- ABD tarihinde, particiliğin yerine yerleştiği bir an. TED كانت في الحقيقة لحظة ولادة لحظة في تاريخ أمريكا عندما تفككت الحزبية في مكانها.
    Eminim ki, muhtemelen buradaki herkesin, ya da kesinlikle büyük bir çoğunluğumuzun olduğu gibi, hepimiz ilahi bir deneyimi tecrübe etmişizdir, hayatlarımızın içinde sadece bir an, bir dakika, belki de bir kaç saniye, benliğimizin sınırlarının fesholduğu o anı yasamışızdır. TED أنا متأكد ، وربما كل واحد منكم هنا ، أو من المؤكد أن الغالبية الساحقة جدا منكم ، كان لها ما يمكن أن نسميه تجربة روحية ، لحظة في حياتكم ، لبضع ثوان ، وربما لمدة دقيقة ، تلاشت حدود ذاتك.
    Hayatının her anını iyi bir imaj yaratmak için planlıyorsun. Open Subtitles أنت تكرسي بحرص كل لحظة في حياتك لتسلطي الضوء علي الصورة الصحيحة
    Öyleyse sen bize en utanç verici anını anlatsana? Open Subtitles اذن لماذا لا تقول لنا اذل لحظة في حياتك يا مارشال ؟
    Kardeşinize ait salonda son dakikada çıkan konser. Open Subtitles في آخر لحظة في الحفل الموسيقي في القاعة التي يملكها أخيك
    Mesleki hayatımın en zor anı ve sen yardımcı oluyormuş numarası bile yapamıyorsun. Open Subtitles إنها أصعب لحظة في حياتي العملية ولا تتظاهر حتى بتسهيل الأمر علي ؟
    Bu benim en derinden en gönülden isteğim tarihte öyle bir an gelecek ki Patrick, insanlığın özgürlüğünün gizeminin en önemli rolünü oynayacaksın. Open Subtitles إنه أعمق وأصدق إيمان لي بأنه ستأتي لحظة في التاريخ حيث أنت يا باتريك ستلعب دوراً مهماً
    savunmanın düşeceği bir an gelecek, ve ben o an, seni öldürmek için bir an bile tereddüt etmeyeceğim. Open Subtitles سيأتي وقت و أنت خاضع و عندها، لن أتردّد لحظة في قتلك
    Her savaşta öyle bir an vardır ki o an geldiğinde her şey değişir yolun döndüğü bir an. Open Subtitles هناك لحظة في كل حرب , حيث يتغير كل شئ حيث تتغير الطرق
    Sabah uyandığımda bir an geliyor, o anda bir saniyelik bir huzur yaşıyorum. Open Subtitles ثمة لحظة في الصباح عندما أستيقظ حيث أشعر بالسلام لجزء من الثانية
    Yılbaşında öyle bir an yaşadık gibi ama öyle bir şey yapabileceğimi düşünmedim. Open Subtitles تعرفين، كَانت لدينا لحظة في عيد الميلاد لكني فقط لا أَعتقد بأنه يمْكنني أَن اذهب أبداً إلى هناك، تعرفين؟
    Bir annenin yaşamında, o andan daha saf bir an olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles كما تعلمين ، لم أعتقد انه هناك لحظة في حياة الأم أكثر نقاوة من هذه
    Hayatınızda her zaman yalan söylemek zorunda kaldığınız bir an vardır. Open Subtitles هناك دائما لحظة في الحياة يجب أن تقول فيها الحقيقة
    68 yaşındayım ve hayatımın tek bir anını bile kendim için yaşamadım. Open Subtitles ...أنني في الثامنة والستين من عمري ولم أعِش لحظة في حياتي لنفسي
    Ne yapsaydım? Çünkü sen hayatımın her anını kontrol etmeye kararlısın. Open Subtitles وماذا عساي أن أفعل إذا كنتِ قد قررتِ أن تتحكمي بكل لحظة في حياتي ؟
    Hayatının en kötü anını bir döngüde, tekrar ve tekrar yaşıyorsun ve asla uyanamıyorsun. Open Subtitles أنت تسترجع أسوأ لحظة في حياتك تدور في حلقة، مراراً وتكراراً ولا يمكنك أبداً أن تستيقظ
    Son dakikada çıkan keskin nişancılık kursunda bana bir eş lazımdı,.. Open Subtitles لاني احتجت لزميل في آخر لحظة في دروس القناصة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus