Bekleyin Bir dakika. Bu kasaba, sizin kimliğinizin bir parçası. | Open Subtitles | لحظة من فضلكم ، هذه المدينة هي جزء من حياتكم |
Bir dakika, bu okuldaki sınıfları, içinde öğrenciler varken mi? | Open Subtitles | لحظة, من قاعة دراسة لأخرى ؟ أتقصد بداخلها طلاب ؟ |
Bir dakika canim. Zarfı burada bıraksan daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | لحظة من فضلك, اليس من الأفضل ترك المظروف هنا ؟ |
Bir saniye ver... ve sana dürüstçe kaç adamla_BAR_yaptığımı söyleyeyim. | Open Subtitles | لحظة من فضلك سأقول لك بالتحديد كم مرة مارست مع رجل |
Tamam, geldim. Bir saniye rahat vermediniz. | Open Subtitles | حسناً, أنا آتٍ فقط أمهلني لحظة من اجل الآله |
Çünkü şimdi olduğumuz yer bu evrimin içinde kısa bir an. | TED | لأننا حيث نوجد الآن، في غضون لحظة من هذا التطور. |
Bir dakika, lütfen. Mahkemeye gidebiliriz dedim, gidelim demedim. | Open Subtitles | لحظة من فضلك,لقد قلت أنه يمكننا الذهاب إلى المحاكم و لكن لم أقل أننا نريد ذلك |
Bir dakika bekleyin. Hayır, hayır. Paranız bende değil. | Open Subtitles | لحظة من فضلكم ، لا ، نقودكم ليست معي هنا |
Bundan böyle Bir dakika bile, şerefinle oynayıp buluşmanı, konuşmanı istemiyorum onunla. | Open Subtitles | ان تشوهي سمعتك في اي لحظة من فراغك بان تواجهي كلمات او تتحدثي مع السيد هاملت |
Birazdan başlıyoruz Bir dakika sonra. | Open Subtitles | اننا سوف نبدأ الخطاب بعد دقيقة في لحظة من الأن |
Durun Bir dakika. 25'i olabilecek tek gün. | Open Subtitles | لحظة من فضلك، يوم 25 هو اليوم الوحيد المتاح. |
Hayır, hayır, bekleyin Bir dakika. Kim fareler tarafından... yapılmış bir kitabı okumak ister ki? | Open Subtitles | لا لا انتظر لحظة من سوف يقرأ كتاب من تأليف فأر |
Merhabalar. Bir saniye, biz kimiz demiştiniz? Biz üniversitedeniz. | Open Subtitles | لحظة من انت ثانية نحن من الجامعة من المفروض |
Sanırım haklısın. Bir saniye bekler misin? | Open Subtitles | أجل، على الأرجح أنت محق هلا انتظرت لحظة من فضلك؟ |
Bir saniye. Atlıkarıncada oynaşmadın mı hiç? | Open Subtitles | لحظة من فضلكِ ، ألم تتسللي إلى مدينة الألعاب ؟ |
Yani Bir saniye kafamı ütülemeyi bırakırsan o şey ölür mü? | Open Subtitles | إذن لو أمهلتني لحظة من السلام، فسيموت هذا الشيء؟ |
Tutkulu bir an yaşıyormuşuz gibi davranabilirdin. | Open Subtitles | هل يمكن أن يتظاهر كنا تقاسم لحظة من العاطفة. |
Ve varlığınızın her anını savunmak savunmak zorunda olduğunuz bir durumda olduğunuzda çok farklı bir tavırla tepki vereceğiniz bir durumda kalıyorsunuz. | TED | وعندما تكون في موقف يتوجب عليك فيه تبرير كل لحظة من وجودك، فتوضع في موقف حيث يتوجب عليك التصرف بسلوك مختلف جداً. |
Bir anlık sevgi, kötü bir adamın içinde de olsa hayata anlam katabilir. | Open Subtitles | ان لحظة من الحب حتى مع شخص شرير بامكانها أن تجعل للحياة معنى |
Sen olmazsan eğer ben yaşayamam, ölürüm. | Open Subtitles | "لا أستطيع قضاء لحظة من دونك... أنا ملكك" |
Şey, hepimiz hayatımızın bir anında fotokopi çekeriz. Şu an senin anın. | Open Subtitles | حسناً، في لحظة من حياتنا كلنا نقوم بالنسخ، إنه دورك |
- Ama bir dakikasını bile değişmem. - Ben de. | Open Subtitles | لم أكن لأستبدل لحظة من هذا ولا انا |
Müdür Yardımcısı Kersh, bir dakikanızı alabilir miyim? | Open Subtitles | المدير المساعد كيرش، هل لي أن رجاء هل لها لحظة من وقتك؟ |
Noah, bize biraz müsaade eder misin? | Open Subtitles | نوح , هل يمكنك أن تمنحنا لحظة , من فضلك؟ |
Her neşe anı küçük, ama zamanla giderek büyüyorlar. | TED | كل لحظة من البهجة صغيرة، لكن مع مرور الوقت، إنها تتراكم ليكون مجموعها أكبر من أجزائها. |