Kızlar tuvaletine girdiğimiz günü hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تذكرون يا أصحاب عندما ذهبنا لحمام البنات؟ |
Neden kadınlar tuvaletine girdiğimi artık biliyorsun. | Open Subtitles | الآن أنتِ تعرفين لمَ أجري دائماً وأدخل لحمام السيدات |
- Ben tuvalete gidiyorum. - Tamam Rosie. Biz masada olacağız. | Open Subtitles | ــ سأذهب لحمام السيدات ــ حسناً يا روزي، سنكون عند الطاولة |
Sıcak bir duş zamanı. Hazır mısın? | Open Subtitles | لقد حان الوقت لحمام ساخن لطيف ، هل أنت مستعد ؟ |
Temiz havlularla sıcak bir banyo yapmak... ve gerçek tabak, çatal, bıçakla yemek yemek isterdim. | Open Subtitles | لقد اشتقت لحمام دافئ بأدوات نظيفة وأن آاكل في اطباق حقيقية وسكاكين واشواك |
Eww, Johnny, banyoya ihtiyacın var. | Open Subtitles | جوني، أنك تحتاج لحمام. - أوه، أوه، جوني! - ينظر إليك. |
Yani arkadaşım sünger banyosu için hazır. Ayrıca burada olmamalıyım. | Open Subtitles | و هذا يعني أن صديقي مستعد لحمام اللوفة و لا يجب أن أكون هنا |
Ben de onu kadınlar tuvaletine götürdüm, ve dallamanın teki olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لذا أخذته لحمام النساء وأخبرته أنه كان مغفلا |
Yani bayanlar tuvaletine giderken birbirinize ancak gülümseyebilirsiniz. | Open Subtitles | وهذا يعني أنتما الاثنان لا تفعلا أكثر من ابتسامة لبعضكما في طريقكما لحمام السيدات |
Ben şahsen erkekler tuvaletini kullanmaya kadınlar tuvaletinde karışık ve korku dolu bakışlar almaya başladığımda başladım, erkekler tuvaletine gitmeye çok korksam da. | TED | شخصيًأ بدأت باستخدام حمام الرجال عندما بدأت أرى نظرات محيرة ومرتعبة في حمام النساء بالرغم من أنني كنت خائفًا جدًا من الذهاب لحمام الرجال |
Hatta pudra aynamı al ve hemen kadınlar tuvaletine git. | Open Subtitles | انتظري، خذي مرآتي و اذهبي لحمام السيدات |
Hepimizin birden bayanlar tuvaletine girmesi tuhaf olur. | Open Subtitles | سيكون غريباً إن عدنا كلنا لحمام السيدات |
Hâlâ erkekler tuvaletine giriyorum. | Open Subtitles | انا لا زلت اذهب لحمام الرجال دائما |
tuvalete gidip gidemeyeceğini soracağım. | Open Subtitles | حسناً ، سأسها إن كانت ستسمح للفتاة بالذهاب لحمام منزلها |
Yiyecek bir şeyler almaya gidiyorum... sonra da tuvalete gideceğim. | Open Subtitles | انا سوف اذهب لمكان لاكل منه و ثم سوف اذهب لحمام |
tuvalete gitmem gerekiyor. Barda buluşuruz. | Open Subtitles | علي أن أذهب لحمام الرجال سأراكِ في الحانة |
duş almaya ve makinede satılmayan bir şey yemeye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أحتاج لحمام و بعض الطعام بشكل يائس و ليس طعام يباع بالآلة |
Allah aşkına, duş ayakkabıları için havuza gideceksiniz. | Open Subtitles | وإن كنت ستذهب لحمام سباحة عمومي بالله عليكم إرتدوا أحذية الإستحمام |
Efendim, bir Denizci düzenli olarak banyo yapmayı reddederse mangasındaki adamlar ona G.I. duşu uygular. | Open Subtitles | سيدي، إن رفض جندي بحري الاستحمام بالحمامات العامة فالرجال بفرقته يجعلونه يخضع لحمام الجيش الأمريكي |
Herkesin iyi bir banyoya ihtiyacı var gibi. | Open Subtitles | يبدو أن كل شخص يحتاج لحمام جيد |
İçmek için çok kirli ama çamur banyosu için mükemmel. | Open Subtitles | متسخة جداً للشرب" "ولكن ممتازة لحمام طمي |
Kulüpteki üyeliğimizin sadece havuz üyeliğine indirildiğinin farkında mısın? | Open Subtitles | هل لديك علم بأننا خُفضنا لنكون أعضاء لحمام السباحه فقط في النادي الآن ؟ |
- Evet. Hiç bir zaman havuza girip, yüzemedik, öyle değil mi? | Open Subtitles | لم نذهب لحمام سباحة معاً حتى و إن أردنا هذا ، صحيح؟ |
Zengin bir nemlendirici ve bir fondoten istiyorum, | Open Subtitles | أنا فى حاجة لحمام تجميلى خفيف يتبعه تجفيف غنى |